Hürriyet Magazin

16 Mayıs 2012 Çarşamba

İstanbul'da Corto Moltedo Fırtınası Esti



Onun tasarımlarına ilk kez Milano’da rastlamıştım. Benim için sıradan bir alışveriş günüydü, ta ki nazar boncuğuyla süslenmiş o müthiş masmavi çantayla karşılaşıncaya kadar… Bir de çantayı açmak için elimi uzattığım anı hatırlıyorum; Türk bayrağını andıran ay yıldızlı logoyu görünce bu kadarı tesadüf olamaz demiştim içimden. İşin gerçeği, sıradan bir logo seçmek yerine Corto imzasını taşıyan ‘C’ harfi ve akılda kalıcı yıldız sembolünü birleştirmişti markasını yaşatmak için. Yani aslında bunların hepsi bir tesadüftü; ama yollarımızı kesiştiren hoş bir tesadüf… 


Bu anlattıklarımın üzerinden uzun bir süre geçti ve sonunda daveti üzerine Corto Moltedo markasının yaratıcısı Gabrielecorto Moltedo’yla İstanbul’da yüz yüze tanışma fırsatı buldum. Ailesi Bottega Veneta markasının kurucularından olan Gabrielecorto Moltedo'yla The House Hotel Bosphorus’da gerçekleştirdiğimiz röportajımda, 2004 yılından beri başında olduğu çanta ve aksesuar markası Corto Moltedo ve yeni projeleri hakkında konuştuk.
       

New York’da İtalyan bir ailenin çocuğu olarak doğdun, sana bir nevi “New York’lu İtalyan“ da denebilir. Yeteneğini İtalyan genlerinden aldığını söyleyebilir miyiz?

Öncelikle İtalya denince binlerce yıllık bir tarihi mirastan söz ediyoruz. Etrafı sanatla, kültürle, güzelliklerle çevrili bir ülkeden... Floransa’da kaldığım zamanları düşündüğümde görsel anlamdaki birikimlerimin büyük bölümünü bu şehirde kazandığımı görüyorum. Örneğin Floransa’nın ihtişamlı bahçelerini hayal edin, bu güzellikten etkilenmemek mümkün değil. Kısacası, dünyada İtalya demek moda demek, modaysa tüm bu detayları içinde barındıran o bahçe benim için. Bu yüzden hem genlerimin hem de İtalya’da geçirdiğim dönemlerin tasarımlarımdaki etkileri oldukça derin ve büyük diyebilirim.

Bildiğim kadarıyla ailen Bottega Veneta markasının kurucularındandı; dünyaca ünlü bir markadan söz ediyoruz senin için büyük bir deneyim olmalı...
Aslında benim açımdan çok uzun süreli bir dönemden bahsetmiyoruz. Ailem markayı devretmeden önce ben de her meraklı çocuğun yaptığı gibi yazlarımı, birşeyler öğrenmek için iş yerimizde geçirirdim. Okuldan mezun olduğumdaysa marka bizden ayrılıp Gucci grubunun bünyesi altına girdi. Ben de zaten bu dönem boyunca kendi markamı yaratmak için çalıştım ve şimdi karşınızdayım. Bu süreci şöyle özetleyebilirim, deneyimden çok şahit olduğum bir geleneğin peşinden gittim. Bottega Veneta geleneklerinden ödün vermeyen, belli çizgileri olan bir markaydı. Tasarımda detayların önemini, kaliteli bir ürün sunmak için en iyi materyali kullanmak gerektiğini gördüm. Şimdi ben de aynı felsefeyi uyguluyorum. Çünkü sunduğum sadece bir ürün değil, dokunduğunuz anda karşı tarafa aktardığınız bir hikaye benim için.



Öyleyse Corto Moltedo markasıyla devam edelim. İtalya, Fransa ve sonunda 2004 yılında, herşeyin başlangıç noktası olan New York’dasın...

Başta senin de söylediğin gibi New York’da doğdum ama hayatım ailemin işleri dolayısıyla İtalya ve New York arasında geçti. Sonrasındaysa okumaya Fransa’ya gittim. 2004 yılında New York’a geldiğimde iş kurma sürecine girmiştim. Bu dönem yoğunluğu, AR-GE çalışmalarına verdim. Her sezon yeni renkler, yeni materyaller bulmak için çalıştım. Çünkü dünya ve moda paralel yönde hızla değişiyor, özel ve farklı olmak gerekirken aynı zamanda kullanılabilir ürün yaratmak da çok önemli. Tüm bu çalışmaları yapıp kendimi hazır hissettiğimdeyse önce Paris, hemen sonrasında Milano’da olmak üzere 2 mağaza açarak Corto Moltedo markasını moda severlerle buluşturdum. Son olarak sanal mağazam olan Corto.com online alışveriş sitesini kurdum. Böylece Corto Moltedo’nun dünyanın her yerine dağıtımını sağlamış oluyorum.

Türkiye’de internetten alışverişe ilgi her geçen gün daha çok artıyor. Dünyada ya da Türkiye’de Corto.com dışında işbirliği yaptığın ya da yapmayı düşündüğün alışveriş siteleri var mı?

Dijital ortamda satış sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde oldukça gelişti. Ben de bu nedenle Corto.com’u kurdum. Birçok marka kendi satış sitesi dışında çok markalı alışveriş siteleriyle çalışmaya sıcak bakıyor. Bense tesadüfen farkedilmek yerine, Corto Moltedo’yu bilinçli olarak araştıran müşteri kitlesine ulaşmak istiyorum. Bu nedenle bu tip sitelerde yer almayı tercih etmiyorum. Hatta tercih etmemenin ötesinde soruna - Corto.com dışında asla - diyecek kadar da iddialı bir cevap verebilirim.  




Burda araya girmek istiyorum, bana göre Avrupa ve Amerika arasındaki moda algısı her zaman farklı olmuştur. Örneğin elegan çizgilere hakim Fransız modası Giorgio Armani’nin minimalist dokunuşları karşısında bayrağı İtalyan modasına kaptırırken, Calvin Klein’in sade ve mütevazi yorumu Amerikan modasına ivme kazandırmıştır. Kısacası biri rahatlığa, diğeri ise terziliğe yoğunlaşan 2 farklı moda görüşünden söz ediyorum. Sence Corto Moltedo hangisine daha yakın, Avrupa mı Amerika mı?

Tabii ki her şehrin her ülkenin, hatta her ırkın kendine göre farklılıkları var. Ben Corto Moltedo’yu belli bir kalıba sokmaktansa aynı tasarımın farklı stiller içinde yeniden doğuşuna şahit olmak isterim. Benim için Corto Moltedo taşıyan New York’lu kadın da, Paris’li ya da Milano’lu kadın da dünyanın en şık kadını. Onları farklı kılansa tasarımlarıma kattıkları özgün stilleri.


Corto Moltedo markasının Türkiye’deki konumlandırmasının arkasında nasıl  bir vizyon yatıyor?

Bununla birlikte geçen kasım ayından beri Türkiye’ye ikinci gelişim. Bir senede bile Türkiye’de modanın ne derece hızlı değiştiğine tanık oldum. Türk kadınlarının Corto Moltedo tasarımlarına ilgisi büyük, hepsinden çantalarımı çok beğendiklerine dair geri dönüşler aldıkça mutlu oluyorum. Gerçeği söylemek gerekirse ben de onları çok beğeniyorum. Çünkü bu ülkede tanıştığım çoğu kadın stil sahibi. Modayı takip etmelerinin yanı sıra çok da bilgililer. Deriden, üretim kalitesinden ve tasarımdan şaşırtıcı derecede anlıyorlar. Bir de lüks ve kaliteli ürünlere para harcamaktan çekinmiyorlar. İlerki yıllarda İstanbul’da Corto Moltedo mağazası açılır mı diye sorarsanız, kim bilir? (Gülüyor ve Türkçe yanıtlıyor) İnşallah!

Koleksiyonlarındaki parçalara ünlü kişilerin isimlerini koyman sadece ilham kaynağın olmalarından mı geliyor yoksa daha çok ticari bir adım mı?

Bir işin profesyoneli olmak için her noktasını iyi analiz etmek gerektiğine inanıyorum. Çantalarıma koyduğum isimlerin arkasında hepsinin ayrı bir hikayesi var. Örneğin Priscilla’dan etkilenmemek elde değil, süper güzel bir kadın. Ama diğer bir taraftan senin de dediğin gibi Elvis Presley’in karısı olarak ticari bir çekiciliği de beraberinde getiriyor. Bu yüzden doğru, Susan gibi bana ilham veren birçok arkadaşım var ve isimlerini tasarımlarımda kullanmayı seviyorum ama bir marka imajından söz ediyorsak elbette işin ticari boyutunu da düşünerek hareket ediyorum.




Susan ve Priscilla son koleksiyonunda en çok satan modellerin başında geliyor. Milano’da nazar boncuklu Susan tasarımını görünce çok şaşırmıştım. Duyduğuma göre bu modelleri kişiselleştirme imkanı da sunuyorsun...

Güzel bir noktaya değindin çünkü seçici davrandığım için henüz bu konudan çok az kişinin haberi var. Kişiye özel tasarımlarımı şimdilik sadece VIP müşterilerim için hazırlıyorum. Yani Corto Moltedo’yu ilk kez satın almaya gelen biri için kabul etmem mümkün değil. Bu başka internet sitelerinde satmamak gibi markamın vizyonu doğrultusunda aldığım bir karar. Ben Corto Moltedo markasını özel kılmak için çalışıyorum, bu yüzden değerini parayla değil stille ölçüyorum. Biliyorsun, bu tip özel tasarımların fiyatları koleksiyondaki parçalara göre daha yüksek. Ama bu demek değil ki parası olan herkes Corto Moltedo mağazasına gelip kişiye özel tasarım siparişi verebilir. Dediğim gibi benim çantamı taşıyan kişi beni temsil ediyor demektir, bu yüzden öncelikle Corto Moltedo ruhunu benimsemiş olmalı. Bazen kendim gittiğim yerlerden etkilenip özel tasarımlar üzerine çalışabiliyorum, farklı parçaları sevenler bu tasarımlara göz atabilirler.   




İlkbahar – Yaz koleksiyonunda pop kültüründen esinlendiğini görüyorum, 2012 – 2013 Sonbahar – Kış sezonu için bize biraz ipucu verebilir misin?

Yaz için enerji saçan pop kültüründen ilham almıştım, şimdiyse beni bol maceralı bir kış bekliyor. Corto Moltedo 2012 – 2013 Sonbahar Kış koleksiyonunda vahşi batı ve kovboy filmlerinden yansımalar hakim olacak.





Müşterilerin genelde kadınlar, ilerde özel bir erkek koleksiyonu yaratmayı düşünüyor musun?

İleriyi bilemiyorum ama şu an için ayrı bir erkek koleksiyonu çıkarmayı düşünmüyorum. Koleksiyonlarımın içinde unisex seyahat çantalarının yanı sıra; Casette , Zahm ve Vittorio gibi modeller erkek müşterilerimin en çok ilgi gösterdiği modellerin başında geliyor. Yine Shopper modelindeki tasarımlarım hem erkek hem de kadınlar tarafından çok beğeniliyor. Şimdilik bu yönde devam etmeyi daha doğru buluyorum.    




Corto Moltedo’yu diğer markalardan ayıran özellikleri üç kelimeyle özetleseydin...

Dizayn, benim özel dokunuşlarım ve üzerine kattığım sihirli detaylar.


Okuyucularım bilirler her röportajımı bu soruyla bitiririm, benim için Corto Moltedo 2012 İlkbahar – Yaz koleksiyonundan bir model seç desem, hangisi olurdu?

Priscilla’yı çok beğendiğimi biliyorsun, çin mavisi Priscilla sana çok yakışırdı.




Not: Dünyaca ünlü bir tasarımcıyı İstanbul'a davet edip, böylesine zor bir organizasyonun altından başarıyla kalkan Sinem Akay'a dikkat! Türkiye'de eksikliğini çektiğimiz Fashion PR konusundaki çalışmalarıyla ileride başarılı organizasyonların altına imzasını atacağından şüphem yok.


Sinem Akay & İpek Ersoy


Gabrielecorto Moltedo & İpek Ersoy


Gabrielecorto Moltedo & İpek Ersoy, @The House Hotel After Party


Çağla Gürsoy & İpek Ersoy, @The House Hotel After Party

1 yorum:

  1. Cok guzel bi post olmus, tebrikler:)
    Anch'io vorrei una borsa di Corto Moltedoo!

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...