Hürriyet Magazin

30 Mart 2013 Cumartesi

Happy Easter!




Chanel'den Rag & Bone'a, Eddie Borgo'dan Jason Wu'ya kadar birçok moda devinin Paskalya'ya özel hazırladıkları görkemli yumurta tasarımları, modanın vitrinleri aşıp sofralarımıza kadar sıçradığını bir kez daha kanıtlamış oldu. Ünlü tasarımcıların, son derece sıradan olan yumurtaları "Happy Easter" konseptiyle adeta değerli birer bibloya dönüştürdüğü özgün yorumlarını görünce, evinizdeki herhangi bir şeyi sihirli dokunuşlarla nasıl şık bir objeye çevirebileceğinizi daha iyi anlayacaksınız.

27 Mart 2013 Çarşamba

Spring Break


Bugün gri, yarınsa masmavi… Haklısınız, insan bu aylarda nerde ne giyeceğini bilemediği gibi hangi sezonda olduğunu bile karıştırabiliyor. Aslında kelimenin tam anlamıyla “arada bir yerde”yiz, ama Nisan ayıyla etkisini göstermeye hazırlanan bahar sezonu da çoktan kapımızda. Öyleyse biz La Mode En Vogue kombinleriyle biraz bahar tatiline çıkıyoruz, ne dersiniz siz de bize katılır mısınız?



Romantik Pastel

Stil Mottosu: “Baharı erken getirdin diyenler var, peki pişman mıyım? Tabii ki hayır!”

Neden bu kombin: Moda artık siyah ve beyazın emrinden çıkıyor. Sadece bahar geldiği için değil, aksine bundan sonra her mevsim yakıştırdığınız sürece istediğiniz renge atış serbest. Lakin bahar deyince romantik pastel tonlarını sakın pas geçmeyin. Özellikle mint ve pudra tonları sezonun gözde renklerinden. Görünümünüzü hareketlendirme görevini ise desenlere bırakın. Bahardan ilham alan akıcı desenler sadece kıyafetinize değil size de enerji katacak.




Asil Bordo

Stil Mottosu: “Kim ne derse desin, bordo leopara siyahtan bile daha çok yakışıyor.”

Neden bu kombin: Siz de kıştan ilkbahara geçerken ne giyeceğine karar vermekten zorlananlardansanız hemen renklere sarılmak yerine daha yumuşak geçişleri tercih edin. Sezonun vazgeçilmez trendi leoparı, kışla özdeşleşen siyah yerine bordoyla tamamlayarak hem bahar modasını yakalar, hem de asil bir görünüme kavuşmuş olursunuz. Stilinize zenginlik katmak içinse zarif dantel işlemeler ve altın aksesuarlar tam size göre.





Özgür Mavi

Stil Mottosu: “Hem sade hem de gösterişli görünmenin sırrının dengede saklı olduğunu geç de olsa anladım.”

Neden bu kombin: Biz kadınların en büyük dertlerinden biri , çoğu zaman ya çok sade gözüktük diye şikayet ederiz ya da fazla rüküş… Formülüyse oldukça basit: Dengelemeyi öğrenin! Sezon trendlerine uygun optik desenli bir etek giydiyseniz üzerini düz sade bir gömlekle tamamlayın. Detaylarda ise renklerden yardım alın. Eğer stiletto seçiminiz fuşya gibi dikkat çekici bir renkten yanaysa çantanızı daha koyu tonlarda kullanın. Yeter ki bir kez deneyin, yanılmadığımızı siz de göreceksiniz. 





İddialı Siyah – Beyaz

Stil Mottosu: “Alışkanlıklarımdan kolay kolay vazgeçemem, ama klasiği hafifçe süslemeye de hayır demem.”

Neden bu kombin: Siz de klasikten vazgeçemeyenlerdenseniz, tarzınıza sadık kalırken de bahar havasına karışmanız mümkün. Nasıl mı? Sezonun iç açıcı tonlarıyla küçük bir flörtün kimseye zararı olmaz. Dominant siyah ve beyaz bazlı kıyafetlerinizin arasına biraz renk serpiştirin. Aksesuar seçiminiyse iddialı parçalardan yana yapın. Unutmayın karşınızda renklerin asları dururken elinizi sağlam tutmalısınız, bizden söylemesi.  



26 Mart 2013 Salı

New York Podyumları La Mode En Vogue'da!


Kiminin kalbi sevgilisinden gelen sürpriz hediyeyi açarken çarpar, kimininse patronundan aldığı büyük terfiyi duyduğunda... Moda dünyasının kalbiyse defilelerin ardı arkasının kesilmediği moda haftalarında, dünyanın 4 büyük moda şehri, New York, Londra, Milano ve Paris’teki defileleri izleyebilmek için çarpıyor. Sınırlı sayıda özel davetlinin çağırıldığı bu defileler moda dünyasına olan ilgi ve merakı arttırırken, podyumda boy gösteren iddialı tasarımlar yeni sezon modasını belirliyor.
Peki, yeni sezona dair ipuçlarını öğrenmeye moda haftalarının başrol oyuncularından biri olan New York’tan başlamaya ne dersiniz? Sizin için New York moda haftasından derlediğimiz defilelere, birbirinden renkli tasarımlara ve detaylı stil yorumlarına göz atmak için daha fazla vakit kaybetmeyin. New York Moda Haftası sizin için La Mode En Vogue podyumunda!  




Derek Lam
New York’un maceracı ruhuyla süslü, sade ama çarpıcı bir koleksiyon… Derek Lam’in geometrik detaylara yer verdiği bu koleksiyonuna New York’un bohem ruhunu işlediği aşikar. Ama bu kez çok daha modern ve kontrollü bir yorumla. Boho-chic stiline atıfta bulunan detay patchwork kullanımı, süet elbiseler ve tişörtlerde öne çıkan mozaik motiflerinin yer aldığı koleksiyonda diz altı etekler göze çarpıyor. Geçmiş sezonun makrame örgüleri, yerini koleksiyona bohem bir hava kazandıran kroşe işlemelere bırakıyor. Lacivert ve beyaz renklerin kullanıldığı saten üst ve panço detaylı bluz, birlikte kullanıldıkları düz siyah pantolonlarla dengeleniyor. Özellikle tişört ve paltolardaki renk blokları, gece-gündüz çok işlevli kullanım şansı yaratıyor. Hem palto, hem de elbise şeklinde giyilebilen şarap renkli kürk parçaysa koleksiyona zenginlik katıyor.




DKNY
DKNY, geçtiğimiz sezonun umursamaz New Yorker ruhunu bu sezon da farklı bir yorumla sürdürmeye devam ediyor. Deri detaylı ceket ve trençkotlar yine koleksiyonun vazgeçilmezleri arasında. 90’ların unutulmaz bomber ceketleri sokak modasını işaret ederken, neopren sweatshirt’ler balıksırtı dokularıyla,  aynı anda hem spor hem de sofistike bir stili ortaya koyabiliyorlar. Siyah, beyaz ve devetüyü renklerinden oluşan renk bloklarına kırmızı rengin de eklendiği leopar deseni eşlik ediyor. Kısacası; iç içe girmiş desenler ya da minimal vurgular, hangisini tercih ederseniz edin DKNY’la New York’un urban-chic rüzgarına kapılacağınız kesin.




BCBG Max Azria
Modanın ötesindeki sanatsal çizgilerin, kumaş üzerindeki desenlerde yer bulması, New York Moda Haftası’nda BCBG Max Azria’nın modaseverler tarafından oldukça dikkat çekmesini sağladı. Tasarımlarında İstanbul’dan ilham alan marka şehrin tarihsel geçmişini modern yüzüyle harmanlayarak yeni koleksiyonuna yansıtmış. İncecik ipek kumaşları, ağır katmanlı kumaşlarla birleştiren BCBG Max Azria’nın koleksiyonunda gündelik tişörtler; kaşmir montlar ve patchwork kürklerle birlikte kullanılıyor. Deri bisikletçi ceketleri ve spor jakar kapüşonlu montlarsa koleksiyona farklılık katıyor. Sanatsal desenlerin, şıklık ve pratiklik arasındaki çizgide buluştuğu koleksiyona volümlü kürklerin çok renkli çeşitleri uyum sağlıyor.




Jason Wu
Ciddiyet Zamanı! Çekici ve elegan tarza kendi formal yorumlarını katan Jason Wu mükemmel çizgilere oturtulmuş bir koleksiyonla çıkıyor karşımıza. Vücuda oturan ve bel bölgesini vurgulayan elbiseler, boğazlı görünümü verilen kapalı yaka gömlekler ve çizgili transparan bluzların yer aldığı koleksiyondan gizemli feminenlik hissi yayılıyor. Renklere gelince… Siyah, beyaz ve kırmızı başrolü paylaşırken, karamel renkli kürk detaylı parka renk paletine ayrıcalık katıyor. Koleksiyonun en hit parçası: Provokatif dantel baskılarla süslü plastik trençkot en kaba materyali bile zarif hale getirerek göz doldururken, yaratıcı tasarımıyla da dikkat çekiyor.




Marc Jacobs
Marc Jacobs’la Altın Çağ’a geçiş yapmaya hazır mısınız? Parlaklığın ön planda olduğu bu koleksiyonda bolca payetli elbise ve etek gördüğümüze şaşırmamalıyız aslında. Peki ya renkler? Özellikle parlak lacivert, pembe, gümüş ve altın tonları koleksiyonun ana parçalarına hükmeden renkler arasında. Bütününe bakıldığında adeta sepia bir fotoğrafı andıran koleksiyonda, New York Moda Haftası’na damgasını vurmuş diğer koleksiyonlarda olduğu gibi yine kürk ve tiftik gibi kumaşların kullanıldığına şahit oluyoruz. Süveterler, blazer ceketler, ipek pijamalar, file elbiseler ve jelatin kağıdını andıran parlak renkte gömleklerse, Marc Jacobs 2013 – 2014 Sonbahar Kış Koleksiyonu’nu sezonun diğer defilelerinden ayıran en farklı parçaların başında gelerek beğeni topluyor.




Oscar de la Renta
Son olarak sıra geldi New York Moda Haftası’nın en renkli ve en zengin işlemelerinin yer aldığı koleksiyonlarından birine… Oscar de la Renta, sansasyonel açıklamaları yüzünden moda dünyasından bir süre uzak durmak zorunda kalan dahi tasarımcı John Galliano’yu sessiz sedasız arkasına alarak tam da John Galliano tadında bir koleksiyona imza attı. Ünlü dahinin etkisi her ne kadar sınırlandırılmış olarak koleksiyona yansıtılmış olsa da derin gölgeler, yoğun işlemeler, sanatsal desenler ve egzajere edilmiş renkli tual baskıları gözlerden kaçmadı. Aksesuar olarak, krokodil gibi egzotik hayvan derilerinden yapılan kemerlerin drape yakalı elbiselerle birlikte kullanıldığı tasarımların neo-vintage tarzına atıfta bulunduğunu söyleyebiliriz. Lateks etek ve elbiselerin önüne geçense fuşya rengi külçe altın işlemeli ipek balon elbise oldu. Tam bir Oscar de la Renta ve John Galliano tarzının karışımı olan bu elbise, şimdiden bu işbirliğinin ne kadar başarılı olduğunu kanıtladı.     

Sezon Modasını Saçınla Yansıtmaya Hazır Mısın?

Farklı renk ve yapılardaki saçlara özgü farklı ürünler sunan TONI&GUY Saç Bakım ve Şekillendirme Ürünleri ile Haute Couture saç stilleri yaratmak mümkün.

Londra Moda Haftası’nın 17 yılı aşkın süredir saç sponsoru olarak ''Saçın Tarzındır'' diyen TONI&GUY Saç Bakım ve Şekillendirme Ürünleri ''Moda, artık yalnız güzel bir kıyafet almak değil! Bugün modada STİL satın alıyorsunuz'' diyen tasarımcı Elif Cığızoğlu ile Mercedes Benz İstanbul Fashion Week kapsamında muhteşem bir iş birliğine imza attı.

Modanın giyilen üründen çok seçilen stile dönüştüğünü söyleyen Elif Cığızoğlu, koleksiyonunun stilini TONI&GUY Türkiye saç danışmanı Kemal Baykar ve ekibinin yarattığı saçlarla tamamladı.

''TONI&GUY Presents ELIF CIĞIZOĞLU'' ismiyle anılan bu muhteşem görsel şölen 14 Mart 2013 Perşembe günü Pera Palace Hotel Jumeirah’ta moda severlerin beğenisine sunuldu.



Modanın ayrılmaz parçasının saçlar olduğunu çok iyi bilen TONI&GUY, Londra Moda Haftası kulislerinde edindiği deneyimle geliştirdiği yeni saç bakım ve tarzına özel şekillendirme ürünleriyle Türkiye’de de saçının tarzıyla buluşmasını isteyenlerin bir numaralı tercihi oldu!

Tarzın ister klasik, ister ışıltılı, ister yaratıcı olsun http://www.sacintarzin.com/sendeuygula adresindeki videolar ve diğer zengin içeriklerle dünyadaki moda trendlerine uygun saç tasarımlarını saçlarına yansıtman çok kolay!

Sezon modasını saçlarınla buluşturmak istiyorsan, TONI&GUY’ın Şekillendirme kategorisi altında yer alan Casual, Glamour, Classic ve Creative koleksiyonlarını daha yakından tanıman için detaylar aşağıda;



Casual: Zamanın karmaşasına inat, pratik, hızlı ve doğal bir stil sunuyor. Serideki ''Deniz Tuzu Etkili Şekillendirici Sprey'', ''Şekillendirici & Yağ Emici Saç Pudrası'' ve ''Esnek Tutuşlu Saç Spreyi'' favorin olacak!

Glamour: Eğlenmeden duramayan, dikkatleri üzerine çekmeyi seven, gösterişli ve parıltılı bir stil. Serinin ürünlerinden ''Işıltı Verici Köpük'', “Nemlendirici & Parlaklık Verici Sprey'', “Işıltı Verici & Elektriklenmeye Karşı Koruyucu Serum'' ve “Yüksek Tutuşlu Saç Spreyi'' seni bekliyor.

Classic: Asla modası geçmeyen, zamanın ötesinde bir stilin altın anahtarı. ''Parlaklık Verici Serum”, ''Bukle Belirginleştirici Sprey'', ''Orta Tutuşlu Saç Spreyi'' ile nostaljik ve sofistike saçlara sahip olmak hiç de zor değil!  

Creative: Hayatın sınırlarını zorlayarak yaşayan ve her zaman cesur olanların stili. ''Şekillendirici Krem Jöle'' ve ''Ekstra Yüksek Tutuşlu Saç Spreyi'' ile hayal gücünü yansitan saçlar yarat!

Men: Şampuandan saç şekillendiricisine sadece erkeklere özel bir koleksiyonla saçın tarzınla buluşuyor! ''Yoğun Arındırıcı Şampuan'', ''2'si 1 Arada Kepeğe Karşı Etkili Şampuan ve Saç Kremi'' ve ruhunu hayatına yansıtan birbirinden değişik stiller için ''Şekillendirici Wax'' ve “Şekillendirici Krem Jöle'' seni bekliyor.

TONI&GUY hakkında daha detaylı bilgi için:
www.sacintarzin.com
www.hairmeetwardrobe.com
facebook/hairmeetwardrobe
twitter/hair_wardrobeTR
youtube/hair_wardrobeTR

Bir bumads advertorial içeriğidir.

22 Mart 2013 Cuma

Beyoncé H&M İşbirliği

 
H&M, yaz kampanyası için dünyaca ünlü yıldız Beyoncé ile işbirliği kurduğunu açıkladı. 15 Nisan’daki Mrs. Carter Show World Tour için tüm biletleri satılan sanatçı, televizyon ve basılı medyada yer alacak H&M yaz kampanyası reklamlarında, koleksiyondan parçalarla görülecek. Basılı ve outdoor billboard’larında "Beyoncé as Mrs. Carter in H&M” şeklinde lanse edilecek kampanyanın ana fikri, kadınların istedikleri her kişiliğe bürünebileceği üzerine. Güçlü, kırılgan, duygusal, anaç, eğlenceli, flörtöz... Her kadının kendinden bir parça bulabileceği koleksiyon Mayıs başından itibaren dünya çapındaki H&M mağazalarında satışa sunulacak.
 
Kampanyada Beyoncé'nin, yazın ihtiyaç duyacağınız anahtar parçaları giydiğini söyleyen H&M Tasarım Başkanı Ann-Sofie Johansson, bikinilerin özellikle püsküllü modellerine dikkat çekiyor. Koleksiyondaki parçaların bütününde ise, bizzat Beyoncé’nin tasarım sürecinde tavsiyelerinden yola çıkarak kendi kişisel stilinin yansıtıldığının altını çiziyor.
  

19 Mart 2013 Salı

Modakolik Olduğumuzun Farkında Mısınız?




Altın Kafes! Moda dünyasının şatafatlı çehresinin arkasında gizli kalanları işin içine biraz da ironi katıp ancak bu şekilde tanımlayabilirdik. Ekonomiler daralıyor, krizler çıkıyor ama her nasılsa moda sektörü onca şikayete rağmen her zaman ayakta kalmayı başarıyor. Çünkü moda aslında bir motivasyon ve sektör insanların en aciz zamanlarında duygularına dokunup tüm benliklerini ele geçirmeyi çok iyi biliyor. Kısacası, icadı daha eskilere ama asıl patlaması 1990’lara dayanan internetle gücünü ikiye katlayan moda, biz ne kadar uzak durmaya çalışırsak çalışalım yüzyılın en büyük bağımlılığı.

Moda denince konu keşke eskisi gibi sadece alışverişle sınırlı olsa. Moda internet siteleri, blog’lar, sokak stili fotoğrafçılığı, pop-art akımının temsilcilerinden Andy Warhol’un “Bir gün herkes 15 dakikalığına şöhret olacak” sloganından türeyen sokağın ünsüz ünlüleri ve önüne geçilemeyen bir sosyal medya… Hızlı büyümeyle gitgide kontrolsüz bir güce doğru sürüklenen moda, hiç duymadığımız sektörler yaratmaya devam ediyor. Bu süreçte de kendine boyun eğmeyen ve karşı gelmek isteyen duayenleri bile bir bir harcayıp silmekten çekinmiyor. 





Geçtiğimiz günlerde en yakın örneğine şahit olduğumuz moda haftalarını düşünün.  İzleyenleriniz varsa, “Entourage” dizisinin başka bir formatı çekiliyor sanki sokaklarda.  Entourage’ın Türkçe sözlük anlamı “yakın çevre, muhit, arkadaş çevresi” demek. Eskiden sezon trendlerinin tartışıldığı, tasarımcıların yeni parçalarını yakından görmek için sabırsızlanıldığı defilelerin yerini şimdilerde entourage’ıyla dolaşan ve defile öncesi kameralara poz veren Anna Dello Russo ya da Miroslava Duma’nın ne giymiş, ne tweet atmış merakı alıyor. Moda arkadaşlığı adı altında defilelere toplanan sokağın ünsüz ünlüleri attıkları her adımda para kazanırken, akla gelmeyecek bir sektörün devleşmesine de ön ayak oluyorlar. Onların fotoğraflarını çeken fotoğrafçılar, onların stilini konu alan site ya da blog’lar, adlarına verilen partiler ve hatta tüm bu furyanın yayılmasını sağlayan sosyal ağların bu kadarıyla yetinmeyip onlarla ilgili aplikasyonlarla teknoloji sektörüne de sıçrayışları gözlerden kaçmıyor.  

Anlayacağınız, arkadaşlığın bile iş olarak yapıldığı bir boyuttan söz ediyoruz. İşin daha acı tarafı bu sektörü kimilerinin, defilelere girmeyip kapının önünde davetliymiş imajı çizme taktiğiyle boy gösterme boyutuna kadar taşıdıkları bir dönemdeyiz. Çünkü 90’lı yıllardan bu yana değişen tek bir şey var o da, içeride ne olduğu değil, dışarıda ne olduğu? Kumaşlar, teoriler, dokular, teknikler… Kimse modanın bilgi kısmı ya da başka bir deyişle sıkıcı tarafıyla ilgilenmek istemiyor. Zamanın hızlandığı, kimsenin kendine vakit ayıramadığı bu çağda birçoğumuz modayı basite indirgemeyi tercih ediyor. Malzemeyse zaten hazır önümüze geliyor, kameralarda boy göstermeye oldukça istekli, bize paparazziler tarafından yakalanma zevkini bile yaşatmayı çok gören fashionista’lar var artık bilgisayar ekranlarımızda.




Tüm bunların altında yatan tek ihtiyaçsa şöhret! Moda sektörü bu açığımızı yakaladığı günden beri dozu arttırarak bizi bir adım daha bu sirkin içine sürüklemeye devam ediyor. Haute Couture’ün yaratıcısı Charles Frederick Worth dendiğinde hiçbir fikri olmayan blogger’lar kendi kıyafetleri üzerinden giyim önerilerinde bulunurlarken, akıllı telefonlarıyla gördükleri her şeyi çekip takipçileriyle paylaştıklarında moda manifestolarını yayınlamış bilirkişi oluyorlar. Sadece biz değil Marc Jacobs’ın bir çantasına dünyaca ünlü blogger Bryan Boy’ın ismini verdiği günden beri birebir moda sektörünün dahileri de bu akıma kapılmış durumda. Yani modakolik olmaktan kaçamayacağımız ya da bu yeni akıma sırtımızı dönemeyeceğimiz bir gerçek ama unutmayalım ki aralarında ince bir çizgi olan stil ya da gösterişin tarafını seçmek hala bizim elimizde.  

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...