Hürriyet Magazin

20 Aralık 2011 Salı

2012 Sezon Trendlerine Yön Veren 20 Stil Önerisi

Her ayın kendine has bir özelliği olduğunu düşünmüş müydünüz hiç? Eylül çoğu zaman sevimsizdir; yaz biter, okullar açılır, “Haydi, işinin başına!” derler. Ekimse cicim ayları gibi; sonbahara alışır, zevkini çıkartırsın. Kasım gelip, biraz arada kalınca kışı sayıklamaya başlar; hatta sırf bu yüzden 11.11.2011 gibi tutunacak hayaller yaratırsın. Zamanla her aya bir anlam yüklenir, ta ki aralık gelip çatıncaya kadar... Bir sene biter, yenisi başlar; dilekler sıralanır, hediyeler alınır, yılbaşı için umut depolanır. Adı üstünde yeni yıl; size kendinizi baştan yaratmanız için 12 ayda 1 amortiden şans tanır.

Biz bu şansı önce sevdiklerinizle, sonra giydiklerinizle yakalayın dedik ve 2012 moda trendlerinin olmazsa olmazlarını sizler için seçtik.

Mokasen Ayakkabılar: Maskülen çizgiler, şimdi de ayakkabılara sıçrıyor. Yeni sezonda deri, süet, rugan hatta tüylü; leopardan zebra desenlisine her türlü mokasen raflarda sizi bekliyor olacak. Kısa paça kalem pantolonlarla kombinlemeyi unutmayın. 

Egzotik Hayvan Desenleri: Piton, kertenkele, krokodil... Egzotik hayvan derilerinden esinlenerek ortaya çıkarılan desenler, ceketten ayakkabıya kadar giyimin her parçasında söz sahibi. Özellikle “envelope clutch”  yani, zarf formundaki çantalara dikkat! Fuşyadan sarıya, mordan su yeşiline kadar birbirinden iddialı renklerle, 2012’de tüm gözler sizin üzerinize çevrilecek.         

Maksi Payet Elbiseler: Genelde gece gezmeleri ya da şık davetlerde tercih edilen payetler 2012’de günlük hayatımıza giriyor. Bu sezon payetli üst parçaları lame pantolonlarla kombinlemek çok moda. Ayakkabıdaysa siyahtan şaşmayın derim. Fark yaratmak isteyenler, payet elbiselerle kiremit tonlarını kullanın.

Renkli Kürkler: Hayvanseverlerle tasarımcıları karşı karşıya getiren kürk tartışması, 2012’de daha da sert geçeceğe benziyor. Çünkü asıl furya bu sezon başlıyor. Petrol mavisinden yeşile, griden bordoya, etrafınız renkli kürklerle çevrilecek. Kısacası sezona, 70’lerin hard rock  stili damgasını vuruyor. Siz de kürkünden vazgeçemeyenlerdenseniz, minik dostlarınıza bir iyilik yapıp, suni derileri tercih edin.


Geometrik Dizaynlar: Optikal desenler, patchwork tasarımlar, etnik çizgiler...  Geometrik dizaynlar, başta maksi elbiseler olmak üzere, ayakkabı ve çantalarla sizi hipnoz etmeye hazırlanıyor. Vitrinde bu tip bir tasarımı görüp beğendiyseniz daha fazla bakmadan alın, yoksa çifte harcama yapıp göz doktorunuzu ziyaret etmeniz gerekebilir.

Süslü Yakalar: İlkokul günlerine geri dönüyoruz. Servise koşarken boynunuzdan sarkan yakalar, şimdi vitrinlerde kendi etiketlerini sarkıtıyor. Üzeri değerli taşlarla süslü, dantel aplike yakaları, tül gömlekler ya da uzun elbiselerle kullanabilirsiniz.   


Pied de Poule: Genelde siyah beyaz kontrastın hakim olduğu, üzerinde tavuk ayağını andıran şekillerden oluşan dokuma kumaşları, 2012’de özellikle dizaltı elbiseler ve ayakkabılarda çok kullanılacak. Siyah bir ince kemer ve çantayla şıklığı yakalayabilir ya da kırmızı ceketinizle ortamın ısısını arttırabilirsiniz. 

Kısa Paça Pantolon: Skinny jeanlerden vazgeçmeye niyetiniz yok biliyorum; ama geçen yıllarda kıvrılmaya başlayan paçalar, bu sene tümden kesiliyor haberiniz olsun! Bileği açıkta bırakan siyah kısa paça pantolonları dökümlü kazaklarla kullandıkça bayılacaksınız. 

Leopar Blazer: Leopar, kendini gelip geçici sananlara nispet yaparmışçasına babetten, cüzdana her yeri sarmaya devam ediyor; 2012 yılı içinse hakkını blazerlardan yana kullanıyor. Siz de senenin fashionistası olmak için can atıyorsanız; leopar blazer, kısa paça siyah pantolon, iç yandan açık sivri burun ayakkabı ve lazer kesim deri eldiven kombinini denemeden sokağa çıkmayın.

Sivri Burunlar: Ayakkabı deyince; iğne topuklardan, borulara, yuvarlak hatlardan platformlara kadar biri bitmeden diğerinin modası başlıyordu. Bu döngüde sivri burunlar tarihe karışıyor diyorduk ki, detaylardaki ufak değişiklerle sahnelere dönüşü muhteşem oldu. Sadece topuk kısmı ve parmakları saran, bir yanı açık bir yanı kapalı sivri burun ayakkabıları, 2012’nin en hit parçası olarak geçiyorum. Alışmanız zaman alabilir, ama 2013’te bile ayağınızdan çıkartamayacaksınız.




Bordo – Gri: Bordonun, sezonun ana rengi olduğundan haberiniz yoksa bu dünyada yaşamıyorsunuz ya da şu an tesadüfen bu yazıyı okuyorsunuz demektir. Çünkü moda takipçileri 2012’yi beklemeden bordo stoklarını tükettiler bile. Yenileri gelene kadar, dolabınıza birkaç gri parça eklemeyi deneyin. Özellikle gümüş tonlarını, bordo penye ve haddle çantalarla kullanabilirsiniz.

Beyaz üstüne Beyaz: “Zürefanın düşkünü beyaz giyer kış günü” sözünü geçmişe kazıyacak bir trendle karşı karşıyayız. Montlar, blazerlar, pantolonlar, kazaklar...  Baştan aşağı hepsi bembeyaz; kısacası sloganımız “White on White”. 

Mono Renk: Her iyiliğin içinde bir kötülük, her kötülüğün içinde bir iyilik olduğunu savunan Ying Yang felsefesi gibi, moda da zıtlıkları bir arada sunmayı seviyor. Bu sezon ya geometrik desenlere boğulacaksınız ya da tepeden tırnağa tek renkten şaşmayacaksınız. İkinci şıkkı tercih edenler, şansınızı bu sezon öne çıkan uzun beyaz elbiselerden yana kullanırsanız, üstüne ince altın renkli kemerle takmayı unutmayın derim. Alternatif olaraksa, siyah ve bordoyu tercih edebilirsiniz. 



 


Zımba & Çivi: Anlaşılan 2012 modada zıtlıkların yılı olacak. Vahşi tabir edebileceğiniz zımba, vida, çivi, çengelli iğne gibi asi materyaller, lüks tüketime hitap eden şık tasarımların kapısını çalıyor. Özellikle sivri çivilerle buluşan şık trençkotlara ve zımbalı ayakkabılara bayılacaksınız!


Kuyruklu Modeller: Haute Couture kıyafetlerde görmeye alışık olduğumuz kuyruklu modeller, modacılara ilham vermiş olacak ki yeni sezonda elbiseden tshirte, etekten gömleğe her yerde kuyruk görmeye şimdiden kendinizi alıştırın. Eğer eteğinizde, önü kısa arkası uzun, kuyruklu bir form uygulamayı seçtiyseniz, üstünüzü düz, tek renkli bir parça ve iri kolyelerle tamamlayabilirsiniz.  

Streç + Deri: Deri pantolondan sıkıldık, tayt modasını da seviyoruz ama bıktık diyorsanız, ikisini bir arada kullanma fikrine hayır demezsiniz umarım. Streç tayt kumaşının üzerine yer yer eklenen deri parçalarla hareketli bir görüntü elde edeceksiniz. 2012’nin en pratik kombini, streç-deri parçaların üstüne, deri ceket ve yazılı tshirttür, daha fazlasını aramayın.

Pelerin: Streçler, skinnyler derken arada bol kesimlerle rahatlatmaya ne dersiniz? Oversize kalıplar arasında sezonun en dikkat çekici parçalarının başında pelerinler geliyor. Renk seçimindeyse, kendinizi gri, hardal ve kiremitin ellerine bırakın yeter.  



Preppy Look: Aranızda okul yıllarını özleyeniniz varsa, bu giysilerle anılarınızı tazelemeye hazır olun. Yelekler, ceketler, hırkalar, kravatlar... Sürekli kıvırdığınız eteğinizin altına giydiğiniz çorap ve loafer tipi ayakkabılarınızı hatırlayın. Tek eksiğiniz siyah çerçeveli okuma gözlüğünüz. Yanlış mı duyuyorum? “Şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk, sevinçliyiz hepimiz, yaşasın okulumuz...”  

Yıldız Sembolü: Kimi zaman kelebek, kimi zaman kar tanesi... Bu sezonun sembolüyse yıldız kümesi. Özellikle siyah üzerine beyaz yıldız baskılı tshirt ve gömlekler çok revaçta. Kombin yapmakta zorluk çekiyorsanız, kırmızı deri pantolon ve siyah gözlükleri tek geçiyorum.


Saddle Çantalar: Çok büyüklerinde aradığınızı bulamaz, küçük olsa hiçbir şeyinizi sığdıramadığınızdan yakınırsınız. Öyleyse yeni yıl hediyeniz, soluksuz takip ettiğiniz modacılardan geliyor. Orta boy, omuzdan kalçaya kadar uzanan saddle tipi çantalar, işlevsellikleriyle olduğu kadar trendy görünümleriyle de sezonda dikkatleri üzerinize toplayacak. 


   




15 Aralık 2011 Perşembe

Yılbaşında Ne Giysek?

Yurtdışında yaşayanlarınız varsa iyi bilirler; özel günlerin yaklaştığını takvimlerden değil, telefonunuzdan anlarsınız. Son günlerde benim de telefonum çok çalar oldu, herkesin kafasında aynı soru: Yılbaşını nasıl kutlasak? Bakıyorum da Maya Takvimi hakkındaki efsaneler çoktan unutulmuş; 31 Aralık gecesi içinse durum belli, ya kutlanacak ya kutlanacak!

Peki, hadi diyelim nerde ve nasıl kutlayacağınıza karar verdiniz; en zor etabı atlattığınızı mı sanıyorsunuz? Henüz ne giyeceğinizi planlamadıysanız, önerilerimizi dinlemeden karar vermeyin. Evde ya da dışarıda hiç farketmez, bu kıyafetlerle 2012 yılının ilk gününe bir yıldız gibi gireceksiniz.

Evde Parti
Ev denince sıcaklığı, samimiyeti çağrıştırır insana. Siz de yılbaşını bu tür bir ortamda geçirmek istiyorsanız, seçimlerinizi rahat parçalardan yana kullanın. Unutmayın yılbaşını evde de geçiriyor olsanız, sevdiklerinizle paylaştığınız özel bir geceden bahsediyoruz. Bu yüzden bakımsızlıkla rahatlığı karıştırıp, hataya düşmeyin sakın. Gri ya da açık renkli örgü kazaklar tam size göre. Gecenin konseptine uyup, üzerinde geyik ya da kartanesi figürü olan üstleri de tercih edebilirsiniz. Alt parçalara gelince… Hem rahatlık, hem de şıklığı bir arada hissetmek isteyenlere maksi etekleri öneririm. Ayakkabı içinse loafer tipi olanları deneyin; her ne kadar topukludan vazgeçmek istemeseniz de emin olun rengarenk desenleri görünce siz de çok seveceksiniz.



Dağ Evi
Şehirden uzaklaşıp biraz kafa dinlemek isteyenler, soluğu hemen dağda alırlar. Yılbaşı ise, dağa gitmek için üretilen en güzel bahanelerden biridir. Bu özel geceye dair gözünüzü kapatıp hayal ettiğiniz herşey ordadır; beyaza bürünmüş doğa, karla kaplı çam ağaçları, sıcacık bir şömine ve çıtırdıyan odun sesleri… Eğer yılbaşı gecesini chalet tarzı bir dağ evinde geçirmeye karar verdiyseniz sıkı sıkı giyinmeye hazırlıklı olun. İşe boğazlı yaka angora bir kazakla başlayın. Renk olarak kemik ya da kırmızı favorilerimden. Kendinize yılbaşı gecesine özel stylish bir görüntü katmak içinse siyah, yelek formundaki kürkleri tercih edebilirsiniz. Belini ortaya çıkarmak isteyenler, üzerine kalın bir kemerle deneyebilirler. Kaşmir eldivenler, tüylü ayakkabılar, “Ushanka” yani Rus tipi şapkalar ve renkli çoraplarsa gecenin vazgeçilmezlerinden.



Popüler Mekanlar
İşiniz zorlaşıyor, derin sularda yüzmeye başladığınızı unutmayın. Samimi ortamlardan uzaklaşıp, etrafın devreye girdiği mekanlara uzanıyoruz. Hemen paniğe kapılmanıza gerek yok. Gittiğiniz yer bir gece kulübü ya da şık bir restoran olabilir, önemli olan 2012 için geriye doğru sayarken sizin de parlamanız. Önü kısa, arkası uzun elbiselerden hemen bir tane edinin, böylece yılbaşında şık olmanın yanında farklı durmayı da başarmış olursunuz. Kış deyince akla çizme gelse de ben özel geceler için oyumu, booties ve platformlu ayakkabılardan yana kullanıyorum. İlla çizme diye ısrar edenlerse, mini kırmızı dantel elbiselerle muhteşem görüneceğinizden şüphem yok. Bu sezon önden her yeri kapalı, arkadansa derin sırt dekolteli elbiseler çok tercih ediliyor. Payetli ya da saten kumaşlarla etrafa biraz parıltı saçmanın kimseye zararı olmaz. Elbisenizin üzerine takacağınız kalın, gümüş ya da altın bileklikler, bir çift küpe ve clutch çantanız da tamamsa artık gece için hazırsınız.



Yılbaşı Balosu
Hiç çok istediğiniz birşeyin peşinden koşup sahip olunca, gözünüzde fazla büyütmüş olduğunuzu hissetmiş miydiniz? Öyleyse şık ve zengin gözükmek adına herşeyi almaya çalışıp, sonra da birden hevesinizin geçtiğini farketmişsinizdir. Yılbaşı Balosu gibi özel davetlerde, gösterişli olmak adına bu tip hatalara düşen kaç kişi var biliyor musunuz? Siz de onlardan biri olmak istemiyorsanız, ağırlığınızı az ama doğru parçalarla ortaya koymayı deneyin. Unutmayın elegan bir görüntüye sahip olmak, tek bir parçayla da mümkün. Özellikle gecenin rengi kırmızı jarse kumaştan diktireceğiniz tek parça elbisenizi, elmas ve yakut taşlarla süslü yüzük ve küpeyle tamamlayıp, sırtınıza alacağınız vizon kürk şalınızla birleştirirseniz, mükemmel uyumu yakalayabilirsiniz. Beyaz, bordo ve siyah yine renk seçiminde ön sıralarda. Yılbaşı konseptine birebir uyum sağlamak içinse kadifeyi gözden çıkarmayın derim. Son olarak bunu not edin: Kitap şeklindeki sert clutchınız olmadan yeni yıla giremezsiniz, öyle değil mi?



Yeni yılda da modayı LMEV'la takip etmeye devam edin. 10, 9,.........4,3,2,1..  “İyi Seneler!”     

21 Kasım 2011 Pazartesi

Birinci Kombin Savaşı

Zevkinize güveniyorsunuz, dolabınız moda sayfalarından fırlayan kıyafetlerle dolu… Ama sıra giyinmeye gelince, kendinizi puzzle parçalarının arasında sıkışmış olarak mı buluyorsunuz?

Aslında bu durumun bütün lezzetli malzemeleri alıp da, sonunda yemeği yakmaktan hiçbir farkı yok. “O zaman ben de hergün makarnayla idare ederim.” diyorsanız durum biraz farklı ama inanın, bir kere bocaladınız diye hergün aynı sıkıcı takıma takılıp kalmanıza gerek yok. Ufak detayların izinden gittikçe kombin yapmanın zorluğundan çok zevkini çıkaracaksınız. Peki işe, sizin için hazırladığımız kombinlere göz atarak başlamaya ne dersiniz? Donuk uzaylılar, naif geyşalar, asi kızılderililer ve şağşağlı oryantal… 4 farklı stil sizin için savaşıyor. Daha fazla vakit kaybetmeyin, çünkü galibi seçmeniz kolay olmayacak.

Oryantal
İhtişamın kokusunu alıyor musunuz? Doğu - batı sentezine; zıt kutupların gizli buluşmasına şahit olmak için hazırlanmalısınız. Bu kez parıltıların ağırlığı, sade çizgilerle frenleniyor. Artık sahnelerde sandığınız gibi abartılı görünümlere rastlamayacaksınız. Yerine, modern arabeskin etkisi altındaki ölçülü modeller hakim. Zenginliğin simgesi dantel ve straslar yine başrolde; renklerdeyse tabi ki siyah ve dore… Kimse sizi fazla spor göründüğünüz için suçlayamayacak, çünkü oryantal stilinde jeanler bile dantel apliklerle süslü. Kristal işlemeli, pul payet elbiselerse gece davetlerinin vazgeçilmezlerinden. Fazla taş sevmiyor ve oryantal stilin minimalist öncülerinden olmak istiyorsanız, folk ve etnik desenlerin yer aldığı gömlek ya da tül elbiseleri deneyebilirsiniz. En hit parça içinse,  hakkımı kış aylarında içinizi ısıtacak parlak desenli kabanlardan yana kullanıyorum.



Geyşa
Hazır doğuya doğru uzanmışken bir mola vermenin tam sırası. Bu sefer bambaşka bir dünyanın, Japonya’nın kapısını çalıyoruz. Geyşalar modaya sonsuz hizmetlerini sunmak için iş başında. Doğa temasının işlendiği tasarımlarda akıcı desenler, geyşa ve ejderha figürleri ön planda. Stilin vazgeçilmez parçasıysa, dünya modasının ikonik kıyafetleri arasında yer alan kimono. Tabi birbirinden ilginç kuşakları da unutmamak gerek; tarzınıza otantik bir hava katmak istiyorsanız, kemer yerine kullanabileceğiniz yaratıcı bir alternatif. Aksesuarlara gelince… Çanta ve ayakkabıların üzerindeki el işçiliği oldukça dikkat çekiyor. Özellikle ayakkabıda dolgu topuk üzerine çiçek ve dal işlemeleri olan modeller sezon modasına yön veren parçalar arasında başı çekiyor. Peki maskülen ve feminen çizgileri buluşturmaya ne dersiniz? Üzerinde kimono desenlerinin yer aldığı smokin ceketleri kaçırmayın derim.



Kızılderili
Kızılderili olmak için mistik güçlere sahip olmanız gerekebilir ama bir kızılderili gibi giyinmek, inanın sandığınız kadar zor değil. Kural #1: Panço, panço, panço! Modern bir kızılderili olmak için pançonuzu jean ya da chino pantalonlarınızla kombinleyerek hoş bir görüntü sergileyebilirsiniz. Böylece hem oversize formu sayesinde daha rahat hareket eder, hem de salaş giyinmenin zevkini çıkartırsınız. Tabi işin içine biraz da püskül katmanız gerekiyor. Şallar, çantalar, botlar… Eğer püsküllü bir aksesuara sahip değilseniz, kabileye girmeyi aklınızdan bile geçirmeyin! Hiç mi bulamadınız; belki tüylü ya da boynuzlu bir kolye, kabile reisini yumuşatmaya yarayabilir ne dersiniz?   



Uzaylı
Gösterişli ve iddialı… Adımlarının sesi adeta gelecekten duyuluyor. Fütüristik kalıplara oturtulmuş, metalik vurgulardan, buz gibi tasarımlardan söz ediyoruz. Griyi seviyorsanız şansınız bol; gümüş, lame diğer tüm renkleri egemenliği altına almış durumda. Vazgeçemediğiniz siyahı çok mu kullanmak istiyorsunuz, figüranlığa göz yumacaksınız demektir o zaman. Elbiselerde kullanmaya alışık olduğunuz pul ve parıltılarıysa, ayakkabılarda görüp şaşırmayın sakın. 3 boyutlu ve origamik elbise tasarımları, metalik detaylarla donatılmış aksesuarlarla süsleniyor.  Artık uzaylı bir robota dönüşmek için son evredesiniz: Vidalanmaya hazır olun!


16 Kasım 2011 Çarşamba

Bir Stilin İki Yarısı


Herkes zıt kutupların birbirini çektiğini söyler. Aslına bakarsanız onların aralarında gizli bir uyum vardır; siyahla beyazın, geceyle gündüzün ya da ateşle suyun olduğu gibi. Birbirlerini öyle bir çekerler ki, sonunda bir bütünün koparılamaz parçaları haline gelirler.

Kadın ve Erkek giyimini bir düşünsenize! Yıllarca kravatın kılıç, eteğin kalkan olduğu bu savaşın hırsı, iki tarafı birbirine daha da yakınlaştırdı şüphesiz. Şimdiyse onlar modanın ayrılmaz ikilisi. Peki ya siz, partnerinizle uyumlu giyindiğinizi düşünüyor musunuz? Cevabınızı tarzınızla ortaya koymanın tam sırası! Birbirinden farklı stiller, çiftlerin uyumu için buluşuyor.

Klasikten Vazgeçemeyenler
Bu çiftleri tüvit ceketleri, özel dikim döpiyesleri ya da tiril tiril gömlekleriyle sokakta bir çırpıda farkediverirsiniz. Bayanlar birer lady, beylerse adeta beyaz atlı prens görünümleriyle ışıldarlar. Kısa topuklu ayakkabı ya da babetler, bayanlar için bu tarzın önde gelen aksesuarları arasında yer alır. Zarif ve minimal çizgilerse çoğu zaman seksapelitenin önüne geçer. Hatta bu tarz için maskülen çizgilerin çok daha çekici olduğunu söyleyebiliriz. Daha çok erkeklerde görmeye alıştığımız trençkot ve pantalon takımları Oxford ayakkabı ya da makosenlerle kombinleyen bayanlar, partnerleriyle çoktan uyum sağlamıştır bile.  Renk seçimine gelince... Genelde düz, naturel ve birbirlerine yakın olan renkleri tercih ederler. Sade görünümlerini; eldiven, şapka ve gözlük gibi detaylarla hareketlendirirken, usturuplu dekolteleriyle çevredekilere hoş bir etki bırakırlar. 



Punk-Rock Sevdalılar
Dünyaya haykırmak istediklerini, giyim tarzlarıyla sokağa dökerler. Kapıda sizi başrolde siyah,  yanındaysa metalik tonlar ve kan kırmızısı karşılar. Karanlık ve sıradışı görünümleriyle, zıtlığın uyumunu ortaya koyarlar. Bayanlar üzerlerinde mutlaka tayt, t-shirt ya da çorap gibi yırtık bir parça taşırken, erkekler yazılı üstler ya da metal aksesuarlarla asi bir havaya bürünmeye çalışırlar. Eski tip kullanılmış görünümlü çizmeler ya da yırtık pırtık sneakerlar bu stilin öne çıkan ayrıntıları arasındadır.  Özellikle kış aylarında bereyle biraz daha popüler bir hava yakalanabilir. Partnerinizle uyumlu olmak istiyorsanız, siyah kot pantalon, zincir bileklikler ve kirli çizmelerden şaşmayın derim.



Renkli Çiftler
80’lerin pop tarzıyla etrafa biraz eğlence saçmaya ne dersiniz? Dumanlı kış günlerinde bile içinizi ısıtacak çiftlere geldi sıra. Desenli gömlekler, ilginç saç şekilleri, kürkler ve tabi ki deri ceket çılgınlığı...  Adeta Grease filminin yıldızlarını görür gibiyim. Vatkalı ceketler, yer yer vintage detaylar ve ilginç çoraplar bu stilde buluşuyor. Geçmişin izleri, iddialı ve yenilikçi çiftlerle gün yüzüne çıkıyor. En önemli ipucu: Düz renk ve çizgisiz kumaşlardan kaçının! Sarı, mavi gibi patlayan renkler ya da çizgili - pötikare desenler kullanın. “Tell me more, tell me more...” diyen bayanlara son bir öneri: Partnerinizle uyum sağlamanın en kolay yolu siyah legging ya da dar kalem pantalonunuzun üzerine geçireceğiniz renkli, çizgili ya da pop art desenli parçalar.



Vintage Bohemler
Biraz snob ve küstah bir hava esiyor sanki... “Tek kural, kuralsızlık!” ilkesinden yola çıkan bir çiftle karşı karşıyayız. Salaş parçalarla, süslü ve gösterişli olmayı başarabiliyorsanız, tebrikler siz de birer vintage-bohemsiniz demektir. Sandıktan çıkardığınız jarse etekler, legginglerle kullandığınız dökümlü parçalar, şallar, papyonlar, hırkalar ve seksi revü çorapları... Giyim kurallarını boşverin, yapmanız gereken tek şey kendinizi geçmişin hikayelerine kaptırmak. 40’lı yılların siyah-beyaz filmelerine mi karıştınız yoksa? Şimdi hayal ettiğiniz resme soluk beyaz, gri veya siyah bir çerçeve bulun. İşte ihtiyacınız olan renklere de kavuştunuz. Doğal, yataktan kalkmış gibi açık bırakılmış saçlarla, uçuşan kumaşların içinde masumiyet ve seksiliği bir arada taşıyacaksınız. Erkekler için en hit parçalara gelince; uzun fötr şapkalar, askılı çantalar, fular ve vintage gözlüklerle dua edin geçmişin kara dulları sizi partnerinizden çalmaya kalkışmasın!



Ruh İkizleri
Onlara aşklarını yaşamak için bir kot, bir ceket yetiyor. Ama sakın rahat giyiniyorlar diye, düşünmeden hareket ettiklerini sanmayın. Bu çiftler için aynı renk, aynı tip ya da aynı parçayı kullanmak esas kural. Altta şortlar, chinolar, kapri pantalonlar ya da kotlar; üsteyse gömlek, t-shirt, hırka gibi rahat parçalar... Spor-şık trendinin takipçileri buraya! Unutmayın; bu stili uygulamak için birbirlerinin ikizi gibi sokağa fırlayan çiftlerden biri olmak zorunda değilsiniz. Yaratıcılığınızı çalıştırın; partnerinizin pantalon rengini, siz ceketinizde kullanın ya da o kot bir gömlek giydiyse, siz kot üstleri tercih edin. Hiç mi ortak noktanız yok, aynı gözlükleri kullanın ya da boşverin siz en iyisi “sıradaki” için düğmeye basın.   


25 Ekim 2011 Salı

Kraliyet mi O'na, O mu kraliyete değer kattı: Grace Kelly


Süse hayatları boyunca karşı çıkmış bir aile, tarzını - kasabanın lise öğretmeni - olarak adlandıran arkadaşlar ve ölümsüz bir stilin muhafazakar çizgisinden ödün vermeden ilerleyen bir prenses…


Moda dünyasının kült ikonu Grace Kelly’den; varla yok arasındaki makyajı, naif görüntüsünün ardında taşıdığı tutkuları ve oyunculuktan prensesliğe uzanan büyülü hikayesiyle, milyonları peşinden koşturan bir Hollywood yıldızından söz ediyoruz.

 

Boğucu savaş yıllarının ardından yükselişe geçen film endüstrisi bile bu kadarını tahmin edemezdi. Oldukça klasik sayılabilecek kadar sade ama bir o kadar da asil ve zarif tarzıyla, zamansız parçalara adını yazdıran Grace Kelly’i bir kez gören halk bir daha asla unutmadı. Yıllarca Yves Saint Laurent’den Christian Dior’a, Hermès’den Chanel’e kadar dünyaca ünlü tasarımcıların giydirmek için sıraya girdiği modanın ilham perisinin peşinden en son öyle biri gitti ki, artık örnek alınan sadece bir yıldızın değil, gerçek bir prensesin giyim tarzıydı. Kısacası Monaco Prensesi oluşunun ardından ününe ün katan Grace Kelly’nin; geçmişin, bugünün ve geleceğin tasarımlarına baştan aşağıya yön vereceği ve ismini fashionistaların kutsal moda sözlüğüne altın harflerle yazdıracağı daha o günlerden belliydi.

Peki, sinemanın ve halkın altın saçlı prensesinin gardırop sırları nelerdi, öğrenmek ister misiniz? Birbirinden şık döpiyesler, kısa topuklar ya da kimi zaman maskülen tarzda makosenler, geniş şapkalar, simsiyah gözlükler… Okudukça asaleti yakalayabilmenin göz yoran abartılardan değil, doğru parçalarla minimal detayları birleştirmekten geçtiğini anlayacaksınız.

Kabarık Etekler
Moda tarihinde adı “Dior New Look” olarak geçen ve 40’lı yıllara damgasını vuran, belin inceliğine dikkat çeken kabarık etekli kıyafetleri hatırlıyor musunuz? Grace Kelly, içinde göz kamaştırıcı gözüktüğü bu stili hem filmlerine hem de kendi özel hayatına taşırken tek birşeye dikkat ediyordu: “Less is more” yani azlık çok şey ifade eder. Bu yüzden her zaman minimalist çizgilerin peşinden gitti. Çarpıcı görünmek için, bel kıvrımını işaret eden ve bileklerine doğru hacimli görüntüsüyle göz dolduran kabarık eteğinin dışında, başka birşeye ihtiyacı olmadığını biliyordu. Altına giydiği kısa topuklu ayakkabılarıysa, her zaman sadeliğiyle uyum içinde olurdu.



Döpiyes
Filmlerindeki uçuşan elbiselerden sonra, Grace Kelly’nin dolabında en çok kullandığı parçalardan biri de döpiyesleriydi desek yanılmış olmayız. Prenses olduktan sonra sık sık yer almaya başladığı sosyal etkinliklerde, üst-alt aynı rengi tercih ettiği ceket-etek döpiyes takımlar, Kelly’nin sofistike stilinin en iyi örneklerinden. Özellikle dantel ve tafta kumaşları tercih eden yıldızın sırrıysa eteğinde ve ceketinde her zaman tek bir kumaş kullanıyor olması.




Maskülen Çizgiler
Grace Kelly’nin stil ikonu olmasını sadece prenses oluşuna bağlasaydık, inanın çok büyük haksızlık etmiş olurduk. Dönemin yıldızlarının seksapeliteleriyle konuşulduğu yıllarda Kelly; gömlek, pantalon, makosen ayakkabı gibi maskülen parçaları kullanma cesaretini göstererek yeni bir moda devriminin altına daha imzasını atmayı başardı. Bir kadının özgüveninden daha seksi ne olabilir? İşte o günlerde herkesin gözlerinden bu sözler okunuyordu.




Uçuşan Elbiseler
Grace Kelly’nin unutulmayan High Society filmindeki birbirinden güzel elbiselerin, günümüzdeki modern repetelerini görünce şaşırıyor musunuz yoksa? Bu aslında onun sadece güzelliğiyle değil, zarafet ve şıklığıyla da dünyaya bıraktığı mirasın bir kanıtı. Sırta tutturulan melek kanatları, hareketli pileler ve yerlere uzanan eteklerin boy gösterdiği Helenistik formlardan bahsediyoruz. Grace Kelly’nin elegan tarzını fazlasıyla ortaya koyan prenses yakalar, yer yer drape ve kuyruklar, antik çağların peri kızlarına gönderme yapıyor.




Aksesuarlar
Şapkalar, bandanalar, gizemli güneş gözlükleri… Grace Kelly aksesuarları sever ve en iyilerini seçerdi. Hatta kabul edelim, Van Cleef & Arpels gibi en değerlilerine de sahipti ama hiçbir zaman gösteriş budalası kadınlar gibi birilerinin gözüne sokmaya çalışmadı. Çünkü en pahalı pırlantanın bile, kendi narin boynundan daha değerli olmadığını bilirdi. Birçok kez kullandığı inci kolyesi, unutulmayan beyaz eldivenleri ve çok konuşulan geniş kenarlı beyaz şapkasıyla her zaman sofistike tarzına sadık kalmaya devam etti. Artık attığı her adım, yeni bir moda hareketine dönüşüyordu; aynı hamileliğini gizlemek için taşıdığı büyük Hermès çantanın hiç beklemediği halde adını alıp, kült bir moda aksesuarı haline gelmesi gibi.



14 Ekim 2011 Cuma

7/24 Stil Önerileri


“Erkekler Mars’tan, Kadınlar Venüs’ten“ diye boşuna söylemiyorlar... Konu giyinmeye geldiğinde de durum pek değişmiyor. Erkekler bir t-shirt – pantalon takımla işi bitirirken biz kadınlar; yok iç çamaşırı, yok makyajı, yok çorabı derken ana parçalara yaklaşamıyoruz bile... (Baylar; sakın “Bizim de gömleğimiz, kravatımız, kol düğmemiz vs. var” gibi tezler üretmeye kalkışmayın! Bırakın ayakkabının kendisini, tabanının renginin karşılaştırıldığı bir gezegenden söz ediyoruz.)

Bir de bu Marslılar sürekli bekletildiklerinden şikayet etmiyorlar mı, itiraf edin o sivri topukluları birilerine fırlatmamak için artık kendinizi zor tutuyorsunuz. Bu kadar strese girmektense, birkaç ufak öneriye kulak vermeye ne dersiniz? Kısa zamanda size en uygun seçimi yapmanız için, giyeceklerinizi saat dilimlerine göre ayırmanız yeterli. Böylece hem seçeneklerinize veda etmek zorunda kalmayacak; hem de doğru yerde, doğru parçaları taşımanın zevkini çıkartacaksınız. Hergün ne giyeceğim kargaşasından kurtulup, zamanı tersine çevirmeye hazır olun. 7/24 stil önerileri geliyor...
 
09:00-12:00
Sabah gözlerinizi açtınız, mesaj sesini duyup telefonunuza baktınız, o da ne! Yarım saat içinde yetişmeniz gereken bir programa davetlisiniz. Keşke her sabah buluşması; rahat bir eşofman, altına da bir spor ayakkabı giyip gidebileceğiniz kadar basit olsaydı, öyle değil mi? Sakın eşofman seçeneğini küçümsediğimi sanmayın, keyifli bir pazar brunchından bahsediyorsak kolsuz bir mont ve çarpıcı güneş gözlükleriyle kombine edilen eşofman ya da spor legging takımları, sabah saatlerinin en hit parçalarından... Peki ya iş davetleri gibi biraz daha ciddi ortamlar söz konusuysa? Hemen aklınıza sıkıcı iş kıyafetlerini getirmenize gerek yok. Klasik şalvar tarzını yansıtan chinos pantalonları spor ceketlerle tamamlayıp maskülen çizgilere kayabilir ya da orta boy çan eteğinizin altına giyeceğiniz babetlerinizle hem sabahın rahatlığını hem de günün şıklığını bir arada yakalayabilirsiniz.  Farkınızı ortaya koymak istiyorsanız, sonbaharın en dikkat çekici parçası olan maksi eteğinizin üzerine kombinleyeceğiniz dökümlü üst parçalarla bohem bir hava yaratın.







12:00-16:00
Eğer siz de derin uykuculardan değilseniz, sabah saatlerini atlatıp güne çoktan başlamışsınızdır demektir. Söz konusu haftasonuysa, günün en yoğun saat dilimlerinden biriyle karşı karşıyayız diyebiliriz. Kalabalık alışveriş merkezleri, dur-kalk giden bir trafik, önünde kuyruk oluşan cafeler... Bliyorum, özellikle biz Türk kadınlarının süse olan zaafı düşünüldüğünde çoktan kat katlarımızı giymiş olmamız gerekir ama benim önerim yine rahat parçalardan yana. Neyse ki jean pantalonlar tam bu noktada yardıma koşuyor. Tercihinize göre üzerinize yapışan skinny ya da dizlerinizden bileklerinize doğru genişleyen bootcut modellerini deneyebilirsiniz. Babet ya da Oxford ayakkabı modelleri üzerinde ki ısrarım devam ediyor ama illa daha uzun ve çekici gözükmek istiyorsanız da, ince topuklular yerine bu senenin modası olun kalın boru topukluları tercih edin derim. Günün bu saatlerinin daha çok alışverişe, cadde yürüyüşlerine ayrıldığını düşünürsek, oversize hırkalar, geniş çantalar ve renkli fularlarla kombinleyebileceğiniz rahat parçalar sizin avantajınıza olacaktır. Bunu not edin: Sade şıklığın temsilcilerinden gömlek elbiseler ve binici çizmeleriyle günün moda dedikodusunun baş kahramanı siz olacaksınız.







16:00-20:00
... Ve güneş batmaya başladı bile. İşte günün tam o sıkıntılı ara saatlerindeyiz. Diyelim ki bir kokteyle davetlisiniz ya da üzerinizi değiştirmeye eve gidecek kadar çok vaktiniz yok ve program şöyle gelişiyor: Önce sinema, sonra yemek ardından da uzun bir gece programı. Saatler ilerledikçe topuk boylarının da uzadığı gibi bir denklemden yola çıkarsak, en iyisi biz yine işe, ayakkabı seçiminden başlayalım. Platformlu ayakkabılar geceye uzanan bu tip programlar için ideal olacaktır. Çünkü diğer yüksek topuklularla karşılaştırıldığında, platformu sayesinde üzerinde daha uzun süre kalabilirsiniz . Ne giyeceğinize gelince, bu sezon öne çıkan ince kemerlerle tamamlayabileceğiniz tunik elbiseler imdadınıza yetişiyor. İster şık kokteyller için tek parça olarak kullanın, ister eğlenceli akşamüstü saatleri için düz ya da desenli legginglerle kombin yapın. Küçük zincirli çantalar ya da modern clutchların eşlik edeceği stilinize, bir de son 2 senenin en asi trendlerinden deri ceketinizi eklediğinizde, gecenin ritmine kapılmak için daha fazla bekleyemeyeceksiniz.







20:00-24:00
Karanlığa boyun eğenlerden misiniz yoksa gecenin starı olmayı seçenlerden mi? İşte şimdi gösterişli zırhınızı takınmanızın tam sırası. Parıltılı ceketler, hacimli kürkler, derin dekolteler... Vücudunuzu saran mini bandaj elbiseleri, seksi korsajları ve iğne kadar keskin stilettoları dolabınızdan çıkarmak için beklediğiniz saatler geldi, çattı. Boynunuza dolanan parıltılı kolyeler ve gösterişli küpelerle süsleyebileceğiniz görüntünüzü transparan ya da saten kumaşlarla daha çekici hale getirmek sizin elinizde. Yemekten sonra gece eğlenmeye çıkıyorsanız, emin olun dans ederken çantanızdan bir an önce kurtulmak isteyeceksinizdir. Bu yüzden günlük, büyük boy çantalardan kaçınmakta yarar var. Onun yerine üzerinde barok işlemeleri ya da minik ışıltıları olan el çantalarını kullanın derim. Hala kolunuzu boş mu hissediyorsunuz, çanta yerine hapşırdığınızda “Çok Sev” diyen bir adama ne dersiniz?





    

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...