Bir yandan hızla değişen moda dünyasına ayak uydurmaya
çalışırken, bir yandan da ticari kaygıdan payını alan tasarımcıların son
zamanlarda benzer defilelerle karşımıza çıkmalarına alışmıştık. Paris’te
gerçekleşen 2012/2013 Sonbahar Kış Couture defilelerindeyse farklı bir heyecan
yaşadık. Defileleri izlerken, bu kez tasarımlardaki zamansız ve avangart
tavırlar öne çıktı. Bunun sebebi belki de Couture defilelerinde tasarımcıların
her zamankinden daha çok yaratıcılıklarını sergileme özgürlüğü bulmalarıydı.
Krepler, şifonlar, danteller havada uçuşurken tasarımcılar adeta
sözleşmişçesine tek bir dilden sesleniyorlardı: Mütevazi Lüks!
Armani Privé
Giorgio Armani, fütüristik dokulara yer verdiği kumaşlarla
oluşturduğu koleksiyonunda, klasik Armani tarzından ödün vermeyerek yine
sadeliği ön plana çıkarttı. Dumanlı renklerin romantik havasına kapılan tozlu
pembeler, maviler ve morlar adeta Monet’nin Vanilla Sky tablosundaki günbatımı
temasına atıfta bulunuyordu. Koleksiyonun dikkat çekici detayları arasındaysa,
defilenin atmosferine gizem katan boncuklu peçeler ve maskülen tarzı işaret
eden pantolonlar yer aldı.
Chanel
Chanel defilesiyle birlikte, bir klasiğe dönüş hareketi de
Karl Lagerfeld’den geldi. Fakat bu eskiye dönüş sanıldığı gibi alışılmış
Vintage tarzının yansıması değildi. “New Vintage” temasıyla koleksiyonunu sunan
Lagerfeld, Chanel’le özdeşleşmiş tüviti, tülle birlikte kullanarak Couture modasına
yeni bir soluk getireceğinin işaretini verdi. Yine klasik tüvit takımın altına,
fütüristik stili yansıtan parlak, gümüş renkli çoraplar kullanıldı. Armani’de
olduğu gibi griler, pembeler, siyahlar ve gümüş tonlarıyla donatılmış bir renk
paletiyle karşılaştık. Defilenin belki de en tatmin edici yanı, bir kadının
yıllarca kullanabileceği zamansız parçaların yer alıyor olmasıydı.
Christian Dior
Özellikle Couture defilesi denince, hem yaptığı şovlar hem
de ses getiren tasarımlarıyla John Galliano’nun yeri nasıl dolacak merak
ediliyordu. Neyse ki Jil Sander’ın eski tasarımcısı Raf Simons sayesinde bu
merak endişeye dönüşmeden güzel bir sunumla son buldu. Çiçeklerle kaplı defile
atmosferini aratmayan çiçek işlemeli kıyafetler ve transparan kumaşlar, Dior’un
klasik “lady-like” zarafetini vurguluyordu. Koleksiyon her ne kadar Simons’ın
yeni çizgisini yansıtıyor olsa da, 2. Dünya Savaşı sırasında çığır açan ikonik “Dior
New Look” stili de unutulmadı. Dior geçmişine bağlılığını sunan klasik Bar
ceketi ilhamıyla tasarlanan kalıplar defileye nostaljik bir hava kattı.
Elie Saab
Couture defilelerinin aranan ismi Elie Saab, Bizans
İmparatorluğu’ndan esinlenerek tasarladığı “Constantinople’s Wake” adlı
koleksiyonuyla deyim yerindeyse Paris’i salladı. Lübnan asıllı tasarımcı kendisine
Ortadoğu’nun mirası olan ağır işlemelerden vazgeçmemişti yine. Kimi moda
eleştirmenlerine göre abartılı bulunsa da, itinayla her modelin arkasına
yerleştirdiği boncuklar, kristaller, kıymetli taş işlemeler ve pullarla zengin
işçiliğinin hakkını vermiş oldu. Defile her zamanki gibi vazgeçilmez Elie Saab
yakaları, sofistike sırt dekolteleri ve vücudu saran feminen silüetlerle son
buldu.
Giambattista Valli
Kırmızı, yeşil ve siyah renklerin ağırlıklı olduğu Couture
koleksiyonunu görücüye çıkartan Giambattista Valli’nin tasarımlarında ilk andan
itibaren dramatik bir hava seziliyordu. Doğanın ilhamını yansıtan baskıların
kullanıldığı elbiselerde ilk göze çarpan tüy kadar hafif kumaşlar ve yoğun
fırfırlar oldu. Sarmaşık formundaki altın kayış ve boyun aksesuarlarından,
transparan peçelerin ucuna kondurulan kelebeklere kadar koleksiyon adeta tasarımcının
doğaya hürmetini sunuyordu. Şimdiden uyarıyorum; defileyi izledikçe kendinizi
sihirli bir masal diyarının içinde sokup, siz de Valli perilerinden biri olmayı
isteyeceksiniz.
Iris Van Herpen
Iris Van Herpen’ın koleksiyonu için söylenecek tek bir söz
var: Olağan dışı. Couture haftasının sınırları en çok zorlayan modacısı
ünvanını almaya aday desek yanılmış olmayız sanırım. Kullandığı 3D desenlerle,
klasik Couture modasına avangart bir çizgiyle yaklaşan tasarımcı, asimetrik ve
origamik formları yoğun olarak kullandığı elbiselerle dikkat çekiyor.
Valentino
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder