Kimileri Aydınlanma Çağı’na geçiş diyor,
kimileriyse buna hiç aldırmıyor; ama yine de herkes onu konuşuyor…
2013! Yeni Yıl, yepyeni sürprizleriyle
bizleri karşılamaya hazırlanırken, biz de kendimizi modayla yeniliyoruz. Bunun
için de işe önce, gardırop detoksuyla koyuluyoruz. Şimdi toz tutmuş trendleri
yenileriyle arındırmanın tam zamanı! Ne dersiniz, La Mode En Vogue'la gardırobunuzu 2013
trendleriyle baştan yaratmaya var mısınız?
Asya
Rüyası
Doğunun mistik ve oryantalist havasına ilk
kez kapılmadığımız doğru, ama Asya stilinin 2013 sezon modasına bu kadar
etkileyici bir giriş yapacağını inanın biz bile tahmin etmiyorduk. Origami
sanatından ilham alınmış özel el işçilikleri ve kırmızı, beyaz, siyah renklerin
hakimiyeti altındaki parlak kumaşların yaydığı zengin stilin etkisi altına
girmeye hazır olun! Uzak Doğu’ya özgü; ipek, saten ve kadife parçaların asil
havası, bu kez etnik desenlerle gücünü iyice ispatlıyor. Stilin en hit parçası
tabii ki kimonolar! Sade ve elegan bir görünüm için baştan aşağı düz ya da
desensiz kontrast renklerin hakim olduğu pantolon - ceket takımlar, cesur
iddianızı ortaya koymak içinse altın işlemeler ve çiçek desenlerinin yoğun
olduğu kimonoları tercih edebilirsiniz. Asya stiline en uygun aksesuarların
başındaysa modern takunyalar ve kuşak formunda, hacimli kemerler geliyor.
Gardırobunuzda onlar da tamamsa, acele edin Doğu Ekspresi sizin için kalkıyor!
Swinging
London
Önümüzdeki sezon hakkında çok önemli bir
sırra sahip olmak ister misiniz? 2013 modasına yön veren trendlerin yolu, ne
yapıp edip 60’lı yılların modasından geçiyor. O yıllara damgasını vuran
“Swinging London” furyasıysa, her şeyin moda olduğu o çılgın yıllardan günümüze
keskin bir U dönüşü yapıyor. Eğer bu konuda pek fikriniz yoksa, hızlandırılmış
bir kolaj dersine hazır olun: Çok katmanlı kumaşlar, yamalarla süslü patchwork
parçalar, güçlü grafik desenleri, miniler ve egzotik dokular… Üstelik hepsi bir
arada; çünkü uyum bu kez ilk sıralarda değil, önemli olan doğru More & More
etkisini sağlamak. Her şeyi üst üste giyip sokağa çıkacak kadar kolay olduğunu
sanıyorsanız yanılıyorsunuz; çünkü uyumsuzluğun da içinde her zaman bir uyum
var. Küçük bir ipucu: Yoğun desenlerin hakim olduğu bu karmaşadan galip çıkmak
için, düz ve basit silüetlerden şaşmayın.
Flamenko
Rüzgarı
Özlemiş miydiniz bilmiyoruz ama,
tasarımlara hareket katan fırfırlar bizlere şimdiden 2013 alışveriş
listelerinde yer alacaklarının işaretini verdiler. Adeta Flamenko elbiselerini
hatırlatan maksi elbiseler; bel, kol ve yaka detaylarını ortaya çıkartan fırfırlarla
daha geniş hacimlere kavuşuyor. Fırfırların etkisini kesmemek için renk
dengesini yakalamanız çok önemli. Bu yüzden tek parça ve desensiz elbiseleri
tercih etmekte yarar var. Görünümünüzü daha zengin göstermek içinse seçiminizi
desen yerine aplike ve filelerden yana kullanabilirsiniz. Renklerde, siyah ve
beyaz ikilisinin dominantlığı karşısında, fuşya ve kobalt mavisi gibi güçlü
renklerden yardım alın. Fırfırların uyum sağladığı tek parça maksi elbiseler
değil elbette; farklı bir görünüme sahip olmak için fırfırlı üstler ve
tunik-pantolon takımları deneyebilirsiniz. Sezonun hit aksesuarlarından mercan
gibi doğal taşlı kolyelerle minimalist çizginizi koruyun. Unutmayın 60’ların
romantik havasına bürünmeniz için ihtiyacınız olan tek şey, baş döndüren
fırfırlar.
Gizemli
Transparan
Bazen görememek, açıkça görmekten çok daha
çekici olabilir ne dersiniz? Birkaç sezondur yoğun olarak aksesuarlarda
karşımıza çıkan transparan dokular, bu kez tüm görünüme yansıtılıyor. İpek,
organza, şifon ve muslin gibi incecik kumaşlar, yeni sezonda alışılmışın
dışında astarsız olarak sergileniyor. Özellikle midi boy elbiseler ve diz altı
etekleri, blok ve çizgi etkisiyle kesen transparan parçaları taşımak oldukça cesaret
işi. Sezona damgasını vurmak için bekleyen en gözde tasarımlardan biri, diz
altı eteklerde yer alan transparan pencereler sayesinde mini etek etkisi
yaratan ve vücuda oturan kalem etekler. Hem uzun, hem de mini eteği bir arada
taşıyabildikten sonra, kadınlar başka ne ister ki?
Şehirli
Eskimo
Ne yüksek sesli protestolar, ne de hayvanların
moda uğruna katlediliyor olması… Kimileri onları koruduğunu sanıp, doğaya
zararını bilmeden yapayını da tercih etse, kürk aşkının önüne hiçbir şey
geçemiyor. Bu sezonun tek farkıysa, tasarımcıların fazla tepki almaktan çekindiklerini
tahmin ettiğimizden, kürklerin kapladığı alanları geçmiş sezonlarla karşılaştırıldığında
çok daha azaltmış olmaları. Kısacası, illa kürk kullanmak istiyorsanız; sezon
modası, parça kürkleri işaret ediyor. Özellikle kol, boyun ve göğüs kısmına
dikilen ya da düğmelenen kürk parçalar, dikkatleri bu sezon üzerlerine çekmekte
zorlanmıyorlar. Evde bekleyen palto kürklere ne mi olacak? Tadilatla yeni
formuna sokmak istemiyorsanız, saklayıp şansınızı 2014 için deneyeceksiniz
demektir.