Hürriyet Magazin

20 Eylül 2011 Salı

Sonbahar Modası Boudoir Kadınını Sunar

Vücudunuzu saran en hafif kumaşlarla, en ağır etkiyi yaratmanın sırrı 2011 Sonbahar Modasıyla açığa çıkıyor. Tarihin gelmiş geçmiş en çekici teması “Boudoir” yatak odanızın saklı anahtarını modayla paylaşmak için dönüyor…


1800’lü yıllardan; çok konuşulan çarpık ilişkilerin, seks ve şehvetin tavana fırladığı Viktorya döneminden günümüze yansıyan gizli ve bir o kadar da özel yatak odası hikayelerinden bahsediyoruz. Kafanızda daha kolay canlandırabilmeniz için Muhteşem Yüzyıl dizisindeki halvete girmeyi bekleyen cariyelerin, saatler boyu hazırlanışını hatırlamanız yeterli.

Bugünlere dönersek… Klasik bir film karesinden; antika tuvalet masasının önünde, altın varaklı fırçasıyla saçını tarayıp, losyonuna uzanmak üzere transparan sabahlığının içinde hareket eden bir kadını hayal edin. Şimdiyse boynuna birkaç damla Chanel No.5 parfümünden damlatın. İşte sezona ilham katan “Boudoir Kadını” karşınızda. İtiraf edin; yatak odanızın küçük sırlarını sokağa dökmek sizin de kulağınıza hoş gelmiyor mu? Öyleyse Boudoir kadınının stil ipuçlarını öğrenmek için daha fazla vakit kaybetmeyin.

Dantelin büyüsü vücudunuzu sarsın
Bir kadını ince işlemelerle tutturulmuş fransız dantelinden başka hiçbir kumaş daha seksi ve gizemli gösteremez. İster tek başına, ister saten ya da tül detaylarla kullanın. Dantel işlemeli üst parçaları, mini ya da diz altında biten kalem eteklerle kombine ettiğinizde karşınızdakilerin gözleri kamaşacak. Yer yer saten şeritler kullanarak, seksi görüntünüze orjinal detaylar eklemekse sizin elinizde.

Transparan volümlerin kapısını çalın
Seksapelite dendiğinde ilk akla gelen tercihlerden biri de iç gösteren transparan kumaşlardır şüphesiz. Bu sezon özellikle üst parça seçiminde transparan gömlekleri es geçmeyin derim, gardrobunuzda en az 1 renginden bulunmalı. Peki ya daha egzotik bir görünüme bürünmek için dantel dokunuşları transparan volümlerle birleştirmeye ne dersiniz? Yarı dantel, yarı transparan maksi elbiselerle sezonun gözdesi siz olacaksınız.





Tülden ilham alın
1950’li yıllardan bu yana popülaritesini devam ettiren tüller Boudoir görünümüne bürünmeye çalışan lolitaların yardımına koşuyor. Sadelik ve naifliğin simgesi tül kumaşlar bu sezon, tüylü ponpon ve saten kurdelelerle yerini şehvetli duygulara bırakıyor. Fark yaratmak istiyorsanız not edin: Tülün kullanıldığı en hit parça diz altında biten pileli etekler.

Son rötuşları unutmayın     
Sıra geldi aksesuarlara… Minik bir clutch ya da vintage havası estiren zincirli bir çanta, bu trendi yakalamak için ideal bir seçim. Bilekten bağlı, ince ve yüksek topuklu ayakkabılarsa ortalığı terletmek için adeta tetikte. Peki, kalçadan ayak bileğine kadar uzanan, arka tarafı çizgili külotlu çoraplara ya da bir çift seksi, siyah eldivene ne demeli? 







Biliyoruz; bu kadar seçeneğin arasından seçim yapmak bir hayli zor, o zaman herşeyi unutun ve bir ayna bulun. Şimdiyse son olarak aynada gördüğünüz şeye bakın ve tekrarlayın: Nasıl görünmek isterseniz isteyin, ihtiyacınız olan tekşey kendinizsiniz, işte bunu hep hatırlayın!



fotoğraflar//www.style.com

18 Eylül 2011 Pazar

2011 Sonbahar Moda Trendleri


Yaz geldi, geçiyor derken sonbahar çoktan kapınızı çaldı bile. Tatil dönüşü, iş stresi, klasik pazartesi sendromları, çıldırtan trafik… İnanın; güneşin yüzünü gösterdiği şu son günlere veda ederken sonbahara alışmak hiç de kolay olacağa benzemiyor. Peki, bu depresyondan biraz olsun uzaklaşmak için bizimle ufak bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Yazı aratmayacak sezon trendleriyle içinizi ısıtırken, sonbahara damgasını vuran renkli temaları gördükçe bu ilgi çekici tasarımları izlemeye doyamayacaksınız.

İçinde hem kürkün, hem smokinlerin, hem de kısacık şortların birlikte sergilendiği, 70’li yılların gustosuna karışan bir sezondan söz ediyoruz. Hayal dünyanızın sınırlarını zorlamaya hazırlıklı olun; 2011 Sonbahar Moda Trendleri bu kez en kışkırtıcı haliyle sahnelerde!      

Zamansız Tasarımlar: “Carpe Diem”
Yarını ya da geçmişi düşünmek yerine bugünü yaşamayı tercih edenlerdenseniz şanslısınız; bu trende ayak uydurmak için fazla zorlanmayacaksınız. Zamansız tasarımların başrolü paylaştığı blazer ceketler, palto ve yelekler; 70’li yıllardan ilham alınarak günümüzün erkek modasına gönderme yapıyor. Özellikle smokin ceketleri, kravat ve topuklu loafer tarzı ayakkabıların öne çıkartıldığı koleksiyonlarda; geçmiş sezonlarla karşılaştırıldığında en yüksek puanı, oldukça dikkat çeken renkleri hak ediyor. Dolabınızı canlandırmaya hazır olun! Turuncu, yeşil ve fransız mavisini bu sezon üstünüzden çıkartamayacaksınız.  Maskülen şıklığın feminen zariflikle buluşmasına şahit olduysanız, geriye günü özetlemek için söylenecek tek bir söz kalıyor: Carpe Diem! 




Puantiye Aşkına
Hoşunuza gitsin ya da gitmesin; 2011 Sonbahar koleksiyonlarının en hit trendiyle tanışmak üzeresiniz. Sezonu ele geçiren vintage etkisi bu sefer puantiyelerle karşınıza çıkıyor. 70’li yılların bu en dikkat çekici deseni, sonbahar koleksiyonlarının vazgeçilmezleri arasında çoktan yerini aldı bile. Pantalonlar, gömlekler, kemerler, ayakkabılar, hatta çoraplar… İrili ufaklı beneklerle ister klasik ve şık, ister çarpıcı ve seksi giyinmek sizin elinizde. Günlük bir kıyafeti biraz daha eğlenceli hale getirmeye ya da tersine sıradışı ve cesur görünmeye ne dersiniz? Puantiyeler hayatınıza sandığınızdan çok daha fazla kolaylık sunmak için görev başında. Küçük bir ipucu: Vücudunun alt bölgesinde fazlalıkları olanlar; bluz, gömlek ya da ceket gibi üst parçalarda puantiye desenini tercih ettiğinizde doğru orantıya sahip olabilirsiniz.  




Maksi vs. Mini
Ya çok uzun ya çok kısa… Seçim yapmak için elinizi çabuk tutmanız gerekecek. Yerleri süpüren kuyruklu etekler mi yoksa yazı geri getiren mini boy şortlar mı? Sezona damgasını vuran avangard yorumlar, birbirinden farklı kombinlerle göz dolduruyor. Natürel renklerdeki maksi eteklerle kullanabileceğiniz dökümlü kazaklarla ince-uzun bir siluete sahip olabilir ya da maskülen formlardaki ceketinizin altına giyeceğiniz mini şortunuzla çekim alanınızı genişletebilirsiniz. Aksesuar seçimine gelince… Orjinal bir görüntüye sahip olmak istiyorsanız maksi eteklerinizi binici çizmeleri, mini şortlarıysa Oxford tipi ayakkabılarınızla kullanabilirsiniz. Diğerlerinin bir adım önüne geçmek için bunlar sizin için yeterli değil mi? Öyleyse, bu kombinleri bir de postacı çantası ve kemik gözlüklerle deneyin derim.  



Ofis Üniforması
“Sezonun zıt temaları sizin olsun ben minimalist çizgimden dışarı çıkmam” diyenlerdenseniz, Amerikan filmlerinden fırlayan iş kadınları gibi görünmenin tam sırası. Bunu duyar duymaz hemen küçük siyah elbisenize sarılmayın. Günlük elbiseleri de ufak detaylarla hareketlendirmeniz mümkün. Midi eteklerin üzerine kullanabileceğiniz kürk eklemeli ceketler, ya da chinos tarzı pantalonlarla kombinleyebileceğiniz pelerinler… Kısacası yine 70’lerin retro izlerini takip etmeye devam diyoruz. Tüvit ve ipek kumaşların egemenliği altındaki renkli kombinlerse, sıkıcı iş kıyafetlerinin yerini almak için sırasını bekliyor. Özellikle bordo ve hardal tonları, klasikleşmiş siyah-beyaz ikilisinin tahtını sallamak için geliyor. Modern vintage sentezinden ilham alınarak yaratılan şehirli ofis kadının topuk sesleriyle sarsılmaya hazır olun.




Folk Ezgiler
Hayatın akışından, doğadan ya da zamandan ilham alan bazı tasarımcılar için moda, asıl hikayenin sadece küçük bir parçası. Bu puzzle oyununu tamamlayansa yapraklar, ağaçlar ya da akışkan formları andıran suların, sanatsal çizgilerle vurgulandığı fütüristik kreasyonlar. Sezona bohem havasını işleyen folk ezgileriyle, kendinizi doğaya teslim etmenize inanın çok az kaldı. Maksi hırkalar, içinizi ısıtan kabanlar, yazı hatırlatan desenli uzun elbiseler… Ormanın gündüz – gece iki zıt yüzü gibi; bir yandan iç içe renklerin vurgulandığı cesur çizgilerle canlanacak, bir yandansa donuk formlarla karanlığa karışacaksınız. Kısacası folk akımı, çiçeklerle dikenleri bir arada önünüze getiriyor. Sonbaharın gizemli dünyasına giriş için folk gişesinden biletinizi almayı unutmayın. 
   



6 Eylül 2011 Salı

Geleceğe Dönüş: Fütüristik Kıyafetler

Konu hayata gelince, 3 tip insan vardır: Geçmişte kalanlar, bugünü yaşayanlar ve geleceği sorgulayanlar. Moda dünyasında da durum pek farklı değil. Kimileri 40’lı yılların modern repeteleriyle uğraşa dursun, diğerleri bugünün sezon trendlerine neler katabileceğinin planını yapar. Ama bir diğer grup vardır ki onlar, olmayanı yaratmanın peşinden koşar. Origamik modeller, fotorealistik baskılar, yenilikçi dikiş teknikleri… Geleceğin fütüristik akımına kapılmaya hazır mısınız? İdda ediyoruz, bu ikonik tasarımları gördükten sonra aklınızda modaya dair bildiğiniz ne varsa baştan yazılacak. Son yılların en yaratıcı kreasyonlarıyla tanışmak için daha fazla vakit kaybetmeyin.




Kara Büyü

Central Saint Martins mezunu olan 28 yaşındaki Kanadalı triko tasarımcısı Mark Fast’in, çorap örme tekniklerini kullanarak yarattığı maksi boyundaki elbise tasarımında, hareketli püsküller dikkat çekiyor. Dizüstü ve paçada kat görünümü vererek kullanılan yoğun saçaklar, aynı zamanda genel görüntüye hacim katıyor. Lüks viskon, tiftik ve yün gibi gergin liflerle oluşturulan tasarımdaki yenilikçi dokuma teknikleriyse, vücudun üst tarafını sonuna kadar gözler önüne sermekten eksik kalmıyor. Streç hatlardan ilham alınarak uzatılan elbise, vücuda neredeyse bir heykel kadar gergin bir silüet kazandırıyor.





Zehirli Zakkum

Bir Central Saint Martins mezunu daha… Craig Lawrence’dan bahsediyoruz. Londra merkezli triko tasarımcısı, bu kez metrelerden ilham alıyor. Abartılı üç boyutlu formalara olan tutkusunu da bu tasarımıyla ortaya koymaktan kaçınmıyor. Streç hatların aksine tercihini geniş, çiçeksi volümlerden yana kullanan Craig Lawrance’ın katlanmış metreler formundaki kumaştan başka bir materyale ihtiyaç duymayışı, tasarımında yansıtılan yoğun görünümün altında yatan sadelik ve minimalistliği de gözler önüne seriyor.




Fermuar Geçidi

Baskıları daha önce hiçbir kıyafetin üstünden çekip çıkartmak istemiş miydiniz acaba? Central Saint Martins’in son dahisi Mary Katrantzou’nun tasarımları, görenlerde bu dürtüyü yaratırken emin olun hiç zorlanmıyorlar. Baskı tekniğinin güçlü optik etkisini, geometrik mücevherlerle yan yana kullanan tasarımcı, fotoğrafların bir anda gerçeğe dönüşmesini sağlıyor. Baskıyla, tasarımın bel altına tutturulan metalik aksesuarların aynı görüntüye sahip olmasıysa, sizi gerçekle hayal arasındaki yolculuğa çıkartıyor. Elbisenin alt tarafında vurgulanan streç fermuarlarsa, eteği çizgi formuyla hareketlendirmenin yanında; adeta su altından yukarı çıkmaya hazırlanan biri gibi nefes almayı bekliyor.    




Ruhani Dokunuşlar

Hindistan doğumlu Peachoo Sukhwat Singh ve Danimarkalı Roy Krejberg’in taban tabana zıt kültürel geçmişlerinden ortaya çıkan tasarım “Ruha dokunan modern giysiler” felsefesiyle yaratılmış. Eski el sanatları ile yeni teknolojilerin birleşmesiyle hazırlanan formlardaki en dikkat çekici nokta, kendiliğinden renkli dokuma malzemelerinin kullanılması. Tek parça olarak da kullanılabilme özelliği taşıyan tasarım, aslında elbisenin üzerine giyilen yelekle kombine edilerek 2 ayrı parçadan oluşuyor. Özellikle yelek ve paçada kullanılan keskin mimari kesimlerin geleneksel couture tekniğiyle birleşimiyse tek kelimeyle mükemmel.


Yünler Kraliçesi

Ağır yünlerden de nasıl couture olurmuş, demeyin! Fütüristik tasarımları görünce, bütün bildiklerinizi sorgulayacağınızı baştan söylemiştik. Beckman Stockholm Tasarım Okulu’ndan mezun olduktan sonra, yün kumaşlarla hazırladığı alternatif tasarımlarla önemli ödüllere imza atan Sandra Backlund’un bu yaratıcı elbisesi özellikle yer yer kullandığı tığ oyunlarıyla kafa karıştırıyor. Herkesin saten, ipek ya da şifon gibi kumaşlara sarıldığı couture dünyasına kattığı devasa yün kumaşlarsa, klasik kadın formunu yeniden icat ediyor. Neredeyse bir mimar gibi işlediği üç boyutlu katmanların görüntüsü, kullandığı ağır malzemeye derin bir yumuşaklık katarken; basen bölgesindeki yoğun volümler, vücudun estetik kıvrımlarını ortaya çıkartıyor.


Ayrı Dünyalar

Fütüristik triko kavramıyla özdeşleşen Louise Goldin’in karmaşıklığın uyumundan esinlenerek ortaya çıkardağı tasarımı oldukça ilginç detayları bir arada taşıyor. Üst parça olarak kullanılan büstiyerin aerodinamik silüeti, yapısındaki sert malzemelere bakınca, iskelet formunu andırıyor. Farklı kumaşların birleştirilmesiyle oluşturulan eteğinse, açmaya hazırlanan ters bir çiçeğe benzetilmesi, doğa ve teknoloji arasındaki dönüşümü simgeliyor. Akışkan desenler, çizgiler ve sert malzemelerin bir arada kullanılması, son dönemin popüler tarzı olan eklektik giyimin gelecek için de vazgeçilmez stiller arasında yer alacağını işaret ediyor. 




fotograflar//www.wgsn.com

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...