Yaz geldi, geçiyor derken sonbahar çoktan kapınızı çaldı bile.
Tatil dönüşü, iş stresi, klasik pazartesi sendromları, çıldırtan trafik… İnanın;
güneşin yüzünü gösterdiği şu son günlere veda ederken sonbahara alışmak hiç de
kolay olacağa benzemiyor. Peki, bu depresyondan biraz olsun uzaklaşmak için
bizimle ufak bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Yazı aratmayacak sezon
trendleriyle içinizi ısıtırken, sonbahara damgasını vuran renkli temaları
gördükçe bu ilgi çekici tasarımları izlemeye doyamayacaksınız.
İçinde hem kürkün, hem smokinlerin, hem de kısacık şortların
birlikte sergilendiği, 70’li yılların gustosuna karışan bir sezondan söz
ediyoruz. Hayal dünyanızın sınırlarını zorlamaya hazırlıklı olun; 2011 Sonbahar
Moda Trendleri bu kez en kışkırtıcı haliyle sahnelerde!
Zamansız
Tasarımlar: “Carpe Diem”
Yarını ya da geçmişi düşünmek yerine bugünü yaşamayı tercih
edenlerdenseniz şanslısınız; bu trende ayak uydurmak için fazla zorlanmayacaksınız.
Zamansız tasarımların başrolü paylaştığı blazer ceketler, palto ve yelekler;
70’li yıllardan ilham alınarak günümüzün erkek modasına gönderme yapıyor.
Özellikle smokin ceketleri, kravat ve topuklu loafer tarzı ayakkabıların öne çıkartıldığı
koleksiyonlarda; geçmiş sezonlarla karşılaştırıldığında en yüksek puanı,
oldukça dikkat çeken renkleri hak ediyor. Dolabınızı canlandırmaya hazır olun!
Turuncu, yeşil ve fransız mavisini bu sezon üstünüzden çıkartamayacaksınız. Maskülen şıklığın feminen zariflikle buluşmasına
şahit olduysanız, geriye günü özetlemek için söylenecek tek bir söz kalıyor:
Carpe Diem!
Puantiye Aşkına
Hoşunuza gitsin ya da gitmesin; 2011 Sonbahar koleksiyonlarının en
hit trendiyle tanışmak üzeresiniz. Sezonu ele geçiren vintage etkisi bu sefer
puantiyelerle karşınıza çıkıyor. 70’li yılların bu en dikkat çekici deseni,
sonbahar koleksiyonlarının vazgeçilmezleri arasında çoktan yerini aldı bile.
Pantalonlar, gömlekler, kemerler, ayakkabılar, hatta çoraplar… İrili ufaklı
beneklerle ister klasik ve şık, ister çarpıcı ve seksi giyinmek sizin elinizde.
Günlük bir kıyafeti biraz daha eğlenceli hale getirmeye ya da tersine sıradışı
ve cesur görünmeye ne dersiniz? Puantiyeler hayatınıza sandığınızdan çok daha
fazla kolaylık sunmak için görev başında. Küçük bir ipucu: Vücudunun alt
bölgesinde fazlalıkları olanlar; bluz, gömlek ya da ceket gibi üst parçalarda
puantiye desenini tercih ettiğinizde doğru orantıya sahip olabilirsiniz.
Maksi vs. Mini
Ya çok uzun ya çok kısa… Seçim yapmak için elinizi çabuk tutmanız
gerekecek. Yerleri süpüren kuyruklu etekler mi yoksa yazı geri getiren mini boy
şortlar mı? Sezona damgasını vuran avangard yorumlar, birbirinden farklı
kombinlerle göz dolduruyor. Natürel renklerdeki maksi eteklerle kullanabileceğiniz
dökümlü kazaklarla ince-uzun bir siluete sahip olabilir ya da maskülen
formlardaki ceketinizin altına giyeceğiniz mini şortunuzla çekim alanınızı genişletebilirsiniz.
Aksesuar seçimine gelince… Orjinal bir görüntüye sahip olmak istiyorsanız maksi
eteklerinizi binici çizmeleri, mini şortlarıysa Oxford tipi ayakkabılarınızla
kullanabilirsiniz. Diğerlerinin bir adım önüne geçmek için bunlar sizin için
yeterli değil mi? Öyleyse, bu kombinleri bir de postacı çantası ve kemik
gözlüklerle deneyin derim.
Ofis Üniforması
“Sezonun zıt temaları sizin olsun ben minimalist çizgimden dışarı
çıkmam” diyenlerdenseniz, Amerikan filmlerinden fırlayan iş kadınları gibi
görünmenin tam sırası. Bunu duyar duymaz hemen küçük siyah elbisenize sarılmayın.
Günlük elbiseleri de ufak detaylarla hareketlendirmeniz mümkün. Midi eteklerin
üzerine kullanabileceğiniz kürk eklemeli ceketler, ya da chinos tarzı
pantalonlarla kombinleyebileceğiniz pelerinler… Kısacası yine 70’lerin retro
izlerini takip etmeye devam diyoruz. Tüvit ve ipek kumaşların egemenliği altındaki
renkli kombinlerse, sıkıcı iş kıyafetlerinin yerini almak için sırasını
bekliyor. Özellikle bordo ve hardal tonları, klasikleşmiş siyah-beyaz ikilisinin
tahtını sallamak için geliyor. Modern vintage sentezinden ilham alınarak yaratılan
şehirli ofis kadının topuk sesleriyle sarsılmaya hazır olun.
Folk Ezgiler
Hayatın akışından, doğadan ya da zamandan ilham alan bazı tasarımcılar
için moda, asıl hikayenin sadece küçük bir parçası. Bu puzzle oyununu
tamamlayansa yapraklar, ağaçlar ya da akışkan formları andıran suların,
sanatsal çizgilerle vurgulandığı fütüristik kreasyonlar. Sezona bohem havasını
işleyen folk ezgileriyle, kendinizi doğaya teslim etmenize inanın çok az kaldı.
Maksi hırkalar, içinizi ısıtan kabanlar, yazı hatırlatan desenli uzun
elbiseler… Ormanın gündüz – gece iki zıt yüzü gibi; bir yandan iç içe renklerin
vurgulandığı cesur çizgilerle canlanacak, bir yandansa donuk formlarla karanlığa
karışacaksınız. Kısacası folk akımı, çiçeklerle dikenleri bir arada önünüze
getiriyor. Sonbaharın gizemli dünyasına giriş için folk gişesinden biletinizi
almayı unutmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder